Bir Dönemin Fenomeni: MMORPG İthal Etmek

Şu ülke ekonomisinden falan konuştuğumuz yazılar, bir şekilde güzel tepkiler görüyor sosyal medyada. Madem öyle, konuyla alakalı diyebileceğimiz bir durumdan daha konuşmanın zamanıdır. Hatırlar mısınız? Bir dönem ortalık Asya kültüründen görsellerle dolu MMORPG ücretsiz oyunlarla dolmuştu. Hah işte konumuz o oyunlar ve onları ülkeye getirenler.

Daha önce yine ekonomi ile internet sektörünü bir araya getirdiğimiz yazılar yazdığımızı söylemiştik. Bunu bir kere Youtube ve Adsense konusuna değinerek, bir kere de Bannerlord ve Taleworlds’ten konuşarak yapmıştık. O yazıları da okumanızın yazıların gidişatını kavramanız açısından faydası olacaktır.

Neyse, şimdiki konumuz ise MMORPG ve ücretsiz olmasıyla büyük ilgi odağı olan oyunlar. Yavaş yavaş girelim dilerseniz konuya.

Asya kültürünü çok sevdik

Fark etmiş olmanız muhtemel fakat yine de belirteceğiz. Bu bahsi geçen oyunların hepsi bir şekilde uzak doğu kültürünü evimize kadar getiriyordu. Birçoğu Çin yapımı olan oyunlar bazı zamanlar yine Asya Kıtasının farklı ülkelerinde üretilerek de karşımıza çıkabiliyordu.

Sebebi aslında basit. Çin ve diğer Asya ülkelerinde ucuz olan tek şey mavi yakalı emekçilerin emekleri değil, bir yandan da beyaz yakalıların emeği. Yazılımlar fazlasıyla ucuz bir şekilde ihraç ediliyor böyle ülkelerde. Ayrıca isim hakkı falan gibi dertleri de genelde olmadığı için satışı yaptıkları kişilere ve firmalara ülkede kendilerini özgün gösterme şansı da tanıyorlar.

Bu yaptıkları diğer Avrupa ülkelerinde o kadar tutmasa da Türkiye’de çok tuttu. Ülkemiz insanı ‘Türkler Asya’dan göçtü’ mottosunu benimsedikleri için, Türklük ile uzaktan yakından alakası olmasa da bu oyunları sahiplendiler. İsimler de Türkçe olduğundan sanki bizim ülkemizde geliştirilmiş gibi, milliyetçi duygularla arka çıkıp bol bol oynadılar bu oyunları.

Koca koca şirketler baş gösterdi

Şimdilerde ev bile almaya zar zor yetecek, bir düğün masrafını anca karşılayacak paralarla o dönemde ülkeye oyun sokabiliyordunuz. Sizin yapmanız gereken tek şey oyununuza bir isim bulmak, sunucu ayarlamalarını yapmak ve sitenizi de açıp ufak bir reklam çalışması yapmak oluyordu. Zaten daha önce bu oyunlardan herhangi birisine bulaşan arkadaşlar bilir, tek başına oynamak pek zevkli olmadığından ve bahsettiğimiz dönemlerde de internet cafe kültürü hakim olduğundan ufak bir reklam çalışmasıyla büyük kitlelere ulaşabilmek mümkündü.

Bahsi geçen dönem henüz bitmiş de sayılmaz fakat artık şirketler işi yürütüyor dediğimiz gibi. O dönemlerde tutan birkaç oyunu ülkeye ufak sermayeler ile sokan insanlar, daha sonrasında bu oyunlardan tabiri caiz ise parayı vurunca şirketleştiler ve daha çok oyunu himayesinde barındıran şirketler haline dönüştüler. Daha da kötüsü bu dönemleri de kısa sürdü bazılarının ve yabancı şirketlerin himayesi altına girdiler hızlı bir şekilde. Yani ülke adına zarardan başka bir şeyleri olmadı en özet haliyle.

Hoş değildi, iyi ki azaldı

Yani her önüne gelenin 50-150 en fazla 250.000 lira gibi rakamlarla oyun sahibi olması, kitlenin bi o tarafa, bi diğer tarafa sürüklenmesi falan gerçekten bugün bakınca üzücü geliyor. Zaten günümüzde P2W oyunlar için hiç hoş şeylerin düşünülmemesi bir gelişmeye örnek. Yazı sonunu da beddua etmeden bitirmek istemiyorum açıkçası. Umarız tez vakitte oyuncu dahi bulamaz batarsınız. Bir kültürün bu güne kadar gidebileceği en düşük, en çirkin seviyede gitmesinin en büyük sebebi sizlersiniz.