Dizi Önerisi: American Gods

Sınav haftaları biter bitmez ya da yaz tatlili başlar başlamaz dizi sefaları da kaldığı yerden devam ediyor. Bunu bildiğimizden denk geldiğimiz güzel yapımları tavsiye ediyoruz. Bu yazımızın konuğu ise American Gods olacak.

Mitolojileri bir de Amerikalıların gözünden görmesek olmazdı değil mi? Olur mu hiç canım? Fakat gerek konunun çok farklı bir anlatımla işlenmesi, gerekse hikayenin modern bir zamanda geçmesi bu yapımı güzel bir yere getiriyor diyebilirim. The Path dizisini tavsiye ettiğimiz yazımızı hatırlarsanız orada da modern zamanda yeni bir dinin oluşum macerasını izliyorduk. Burada da konu mitolojilerin harmanlanması üzerine gelişiyor. Aslında isim olarak çok güzel oturmuş, Amerika dünyanın her yerinden insanları harmanladığı gibi, bu insanların inanç ve mitolojilerini de harmanlıyor kısacası.

İlk sezon boyunca ilerleyen bir hikayeden ziyade, tanrıları ve atmosferi tanıttı dizi bizlere. Güzel güzel işlediler ortamda bulunan tanrıları, hatta İsa falan da yer alıyor dizide. Gayet cesur yaklaşıyor çekenler olaya kısacası. Fantastik yapımları sevenlere de bir şeyler sunuyor, tarhisel anlatımlı işleri sevenlere de… Çok güzel düşünülmüş, çok seviyorum böyle işleri gerçekten.

American Gods oyuncularından ne haber?

Dizinin oyuncu kadrosu da gayet mutlu edici. John Wick ve Karayip Korsanları gibi yapımlardan tanıdığımız Ian McShane fazlasıyla önemli bir rolle karşımıza geliyor. Gerçi verdiği imaj bana biraz fakir Tony Stark gibi gelmiş olsa da bu ona bir şey kaybettirmemiş. The 100 sevenler için siyahi abimiz Ricky Whittle ve Orange Is the New Black yapımından hatırlayacağınız Pablo Schreiber de oyuncular arasında yer alıyor.

İlk sezonun etkileyici fragmanını aşağıya sallıyorum, izlerseniz başlamak için bir sebebiniz oluşuyor zaten direkt. Şimdiden izleyecek arkadaşlara iyi seyirler diliyorum.