Ev / Blog / E-Spor Oyuncusu Olma Rehberi – Hayallere Açılan Kapılar
Valorant names
e-spor

E-Spor Oyuncusu Olma Rehberi – Hayallere Açılan Kapılar

Bir çoğumuz küçüklüğümüzden beri bilgisayar oyunlarıyla haşır-neşiriz. Kimimiz çok küçük yaşlarda başladı oynamaya, kimimiz ergenlik çağında tanıştı oyunlarla. Hepimiz farklı insanlarız, farklı karakterlere sahibiz ve farklı şekillerde büyüdük. Ama hepimizin tek bir ortak yanı varsa, o da oyun oynuyor oluşumuzdur. Peki E-Spor bunun neresinde yer alıyor?

 

Hangi birimiz o klasik tabirle “oturduğu yerden” para kazanmak istemez ki? Sadece klavye ve mouse’a tıklayarak, güle oynaya bir ekrana bakıp üstüne bir de para kazanmak? Gerçekten bu kadar kolay mı oyun oynayarak para kazanmak, yani meslek haline gelmiş adıyla “e-sporcu olmak”? Nasıl e-sporcu olunuyor, bu oyuncular nasıl yaşıyorlar, antrenmanları var mı, sadece kendilerine mi sporcu diyorlar, yoksa lisansları da var mı, Dünya’da ve Türkiye’de e-sporun durumu, pazar büyüklüğü nasıl, meslek haline getirilebilecek bir iş mi? Bu soruların cevaplarını merak ediyorsanız, doğru yazıdasınız.

 

Haydi gelin, e-Sporcu olma maceramız başlasın!

e-Spor Ne Oluyor Abi?

Hiç mi bilgimiz yok? Hemen kısaca öğrenelim. E-spor için kısaca bilgisayar ve türevleri (tablet, telefon vs.) üzerinden oyun oynayarak yapılan spor diyebiliriz. Oyunlarını açan oyuncular, rakipleriyle bir mücadeleye giriyorlar ve her zaman olduğu üzere tek bir kazanan oluyor. Bir takım, veya tekil bir kişi. Peki nedir bu oyunlar? Günümüzde en çok takip edilen e-spor oyunlarını da hemen sayalım. Başı League of Legends çekiyor. Ardından gelen oyunlar ise Counter Strike: Global Offensive, DotA 2, Fifa, Hearthstone, Overwatch, StarCraft. Örnekler çoğaltılabilir ancak en çok takip edilen oyunlar saydıklarımız.

2014 League of Legends Dünya Şampiyonası’ndan bir maç.

Dark Passage League of Legends takımı, KMF 2015. Türkiye.

SK Telecom T1 League of Legends takımı, 2017 MSI şampiyonluğunu kutlarken. Soldan sağa: Blank, Faker, Bang, Mata. En arkada tam gözükmeyen oyuncu Peanut.

Başlamadan…

Başlamadan önce, e-Sporcu olabilmek için ufak bir kaç yatırım yapmanız gerekiyor. Bunların bir kısmı ailenizle alakalı, bir kısmı ise doğrudan sizle alakalı. Yani e-sporcu olmak için aile desteği almanız şart. Bu yatırımın maddi boyutu -yani ailenizle alakalı olan kısmı- sizin profesyonelleşeceğiniz oyunu rahat rahat oynayabileceğiniz bir masaüstü sistemi almanız gerektiği. Bir diğer maddi kısım ise maalesef ülkemizde büyük bir problem de teşkil eden internet problemi. İnternet bağlantınız iyi değilse maalesef bir yere kadar gelebilirsiniz. Pinginiz eğer 90’dan, 95’den fazla ise, hiç bir oyunda kendinizi kanıtlayamamanız söz konusu. İşin sizde biten kısmı ise sosyal bir insan olmanız gerektiği. Her tanıştığınız insanla çok yakın ilişkiler kurmak değil, ancak arkadaş canlısı ve sosyal bir insan olmanız başarılı bir e-sporcu olma yolunda çok önemli.

Harika! E-sporcu olmaya karar verdik. Peki her kafasına esen e-sporcu olup bir yerlere gelebiliyor mu? Hayır. Bütün spor dallarında olduğu üzere e-sporda da profesyonel olmak için belirli bir yetenek ve düzenli çalışma gerekiyor. Dolayısıyla başlamadan önce kendimize profesyonelleşeceğimiz bir oyun seçmek zorundayız. Takım oyunlarından birini seçtiysek, bir de rol seçmemiz lazım. Çünkü tüm takım oyunlarında oyuncuların bir rolü var. Futbol, basketbol, voleybol gibi sporlardan bildiğimiz mevki ile aynı şey diyebiliriz. Örnek vermek gerekirse, League of Legends’da profesyonel bir oyuncu olmaya karar verdiysek, bir de kendimize Üst – Orman – Orta – Nişancı – Destek rollerinden birisini seçmemiz gerekiyor.

Peki bu seçimleri neye göre yapıyoruz? Bu tamamen sizin neye yatkın olduğunuzla alakalı. Yani kendimize sadece oyun seçmekle iş bitmiyor, yetenek de lazım demiştik ya, işte burası tamamen onunla alakalı. Bir oyuncu destek rolünde çok iyiyken hiç bir şekilde orman oynayamıyor olabilir. Aynı çok iyi bir forvet oyuncusunun kalecilik yapamaması gibi. Bu yüzden, rolü doğru seçmek çok önemli, ve en yetenekli olduğunuz rolü seçmeniz de her zaman daha avantajlı.

2015 KMF esnasında BJK e-Sports Üst Koridor-Ormancı ikilisi. Soldan sağa: Theokoles, Thaldrin. Türkiye.

E, hadi o zaman! Lisansımızı alalım!

Oyunumuzu seçtik, yetenekliyiz, yeterince çok oynayarak pratik yapıyoruz. Nihayet bir takım bizi keşfetti (ya da başvurumuzu kabul etti) ve bize oyunculuk teklif etti. Teklifi de kabul ettik. Profesyonel olarak oynamaya başlamadan önce bir sporcu lisansı almamız gerekiyor.

Sporcu lisansı almak, tamamen ücretsiz bir işlem. Gençlik ve Spor Bakanlığı Spor Genel Müdürlüğü tarafından verilen lisans için gerekli evraklar ve bilinmesi gerekenler ise şunlar:

Gerekli Evraklar

  • T.C. Kimlik Numarası
  • Sağlık raporu*
  • Doldurulmuş Tescil Fişi (İndirmek için tıklayın)
  • 2 adet vesikalık resim (1 tanesi Tescil Fişi’ne yapıştırılacak

2015 Dark Passage League of Legends takımı. En önden arkaya doğru: Elwind, Crystal, Naru, HolyPhoenix, Touch. Türkiye.

Fnatic League of Legends takımı nişancısı Rekkles.

Önemli Bilgiler

Belgeler hazır olduktan sonra menajerler veya veliler de oyuncular için başvuruda bulunabiliyor.

  • *Sağlık raporunda dijital oyunlar için rapor istendiğinin söylenmesi, yani bilgisayar başında oyun oynanmasını etkileyecek bir durum olmadığıyla ilgili rapor alınması gerekiyor.
  • Evraklar önce ilçe müdürlüğüne onaylatılıyor, sonrasında sicil lisans servisinde işlemleri yapılıyor.
  • Diğer şehirlerdeki oyuncuların lisansları başka bir şehirden de çıkartılabiliyor. Doğum yeri ve lisans alınmak istenen yerin aynı il olması şartı yok.
  • eSpor olarak bağlı olduğumuz federasyon, Gelişmekte Olan Sporlar adı altında geçiyor.
  • Bulunduğunuz ildeki Gençlik ve Spor Bakanlığı Müdürlükleri adreslerine bu bağlantı aracılığıyla ulaşabilirsiniz.

Gaming House’a (Oyun Evi) taşınıyoruz…

Lisansı alıp anlaştığımız takımla sözleşmemizi imzaladıktan sonra, artık tüm profesyonel takımlar için bir gereklilik haline gelmiş olan Gaming House’a taşınmamız gerekecek. Gaming House dediğimiz yerde, tüm takımla birlikte (diğer takım arkadaşları, koç, eğer varsa analist, yardımcı koç, menajer vs.) yatıyor, kalkıyor, yemek yiyor, oyunumuzu oynuyor, antrenmanımızı yapıyor, kısaca burada yaşıyoruz. Amaç, sizi tamamen e-sporcu olmaya odaklamak.

Gaming House gerçekten e-sporculuk için çok çok önemli bir aşama. Eğer takım içinde anlaşamadığınız insan veya insanlar varsa, gaming house çok rahatsız bir yerse, semti kötüyse, yani kısacası eğer rahat değilseniz tam performansınızı asla ortaya koyamazsınız. Şu an Türkiye’de varlığını sürdüren hemen hemen tüm takımların Gaming House’ları artık yabancı ülkelerin seviyesinde diyebiliriz. Bu yüzden artık evin konfor durumu bir sorun teşkil etmiyor, iş yine her zaman olduğu gibi sizde bitiyor.

Team Liquid League of Legends Gaming House

P3P e-Sports (Türkiye) League of Legends Gaming House

 

Başlasın antrenmanlar!

Takıma girdik, lisansı aldık, oyun evine yerleştik. Sırada takım için oynadığı ligi, daha sonrasında ise uluslararası turnuvaları kazanmak var. Biz de bu işin bir parçası olacağız. Verimli antrenmanlar yapmamız gerekiyor. Yaklaşık günümüzün 8-9 saati oyun oynayarak geçecek. Bunun 3-4 saatini kendi başımıza, geri kalan kısmını ise tüm takımla beraber oynayarak geçireceğiz. Antrenmandan yeterli verimi almak takım başarısı adına çok önemli. Bu yüzden altın kural, kalıplaşmış ifadeyle “flamer”, “toxic” olmamak. Yani, oynanan oyun kötü gidebilir, kayıp ediliyor olabilir. Bu noktada yapılması gereken takım arkadaşlarını suçlamak değil, neyi yanlış yaptığını farkedip bir daha aynısını yapmamaktır. Kaybedilen oyunda sizin kadar diğer takım arkadaşlarınızın da morali bozuk olur. Bu noktada onları suçlamak veya olumsuz yönde konuşma yapmak, sadece moralleri daha da bozar ve ilişkileriniz zarar görür. E-sporculukta en son isteyeceğiniz şeylerden birisi de beraber yaşadığınız insanlarla aranızın bozulmasıdır. Ki eğer flamer olan sizseniz, ve bunu her maç tekrarlıyorsanız, iş takımdan atılmanıza kadar gidebilir.

Virtus.pro CS:GO takımının 2 oyuncusu, soldan sağa: TaZ, snax.

 

Nereye kadar e-spor oyunculuğu?

E-sporcu olma yolunda en merak edilen sorulardan birisi de, e-sporculuğu bırakan oyuncuların ne yapacağı. Ortalama olarak bir sporcunun aktif olabileceği yaşlar 16-24 arası. 24 yaşından sonra yavaş yavaş körelmeye başlayan refleksler, sizi e-sporcu olmaktan alıkoyuyor. E-Sporu bırakan oyuncular hayatlarına ya e-spor yorumcusu, ya takım koçu, analisti, menajeri veya takım sahibi, ya da tamamen e-spordan bağımsız bir hayata başlayarak devam ediyorlar. Mantık futboldaki gibi. Eğer uzun süre e-spor camiasının içinde bulunmuşsanız, tecrübeniz var demektir. Yani takım sahipleri sizi kendi takımları için koçluğa veya analistliğe davet edecektir. Ancak tamamen e-spordan bağımsız bir hayata başlamak, 7-8 yıl e-sporcu olduktan sonra kolay değil. Bunun için mutlaka bir üniversiteyi bitirmiş olmalısınız. Bunun için de çoğu oyuncu, bir üniversiteyi kazanıp ilk yılında okulu donduruyorlar ve oyuna odaklanıyorlar. Emekli olduklarında okula devam edip farklı bir hayata atılıyorlar.

2016 LoL Dünya Şampiyonasından bir görüntü.

 

 

E-spor oyuncusu olmayı olabildiğince sade ve açıklayıcı bir biçimde sıfırdan alarak anlatmaya çalıştık. Umarız biraz olsun faydamız dokunmuştur. Eğer siz de gerektiği kadar çalışırsanız ve ailenizin desteğini de arkanıza aldıysanız, ilerde milyonlarca insanın canlı izlediği bir profesyonel oyuncu olabilirsiniz. İyi şanslar!

Not: Hangi E-Spor oyuncusuna benzediğinizi tahmin etmeye çalıştığımız testimize BURADAN ulaşabilirsiniz.

Hakkında Sencer Yücel

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.