Ev / Genel / Toz Pembe Hayat: Far Cry: New Dawn İncelemesi
Valorant names

Toz Pembe Hayat: Far Cry: New Dawn İncelemesi

Ubisoft hatalarından bir türlü öğrenemeyen bir firma. Tam böyle olduğuna kesin bir kanaat getirmişken, Assassin’s Creed: Odyssey ile derinlere gömdüğümüz umudu yenilemişti. Sonra Far Cry: New Dawn adında bir şey çıkardı karşımıza. Far Cry: New Dawn inceleme altında!

 

Çerçeve

Her şey güzel gidiyordu aslında. Her sene yeni Assassin’s Creed oyunu çıkarmayan bir Ubisoft vardı artık. Hatalarından ders almış, yeni şeyler üretebileceğinin farkına varmıştı. Zaten sanat yönetimi, atmosfer kurgusunda müthiş işler çıkarmayı bilen firmanın sadece özgün bir şeyler üretmeye ihtiyacı vardı.

Fakat Far Cry: New Dawn adındaki yeni oyun(!) ile hala yukarıda saydıklarımıza ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz. Far Cry 3’ten sonra çıkışını yapmış, Far Cry 3 Blood Dragon hariç olmak üzere kaç tane Far Cry oyunu varsa, hepsi aynı temeli almış, ısıtılıp önümüze sürülen yeni sürümlerdi. Örneğin Far Cry 4 hikaye açısından sınıfta kalmış, oynanışıyla Far Cry 3’ün çocuğu olmaktan öteye gidememiş bir oyundu.

Öte yandan Far Cry Primal ise bu konuda şanslıydı çünkü oynanış sistemi oyunun hikayesine de oldukça iyi yedirilmişti. Yay kullanmak, çevik açık dünya, hayvan yoldaş sistemi ile yeterli düzeyde olmuştu. Ne kadar haritası aslında başka bir Far Cry oyununa ait olsa da, Far Cry Primal’a tamam dedik ve aldırmadık. Far Cry 5 ise farklı bir hikayeydi. Far Cry 5, bu serinin “şalteri indir, algıları kapat ve oynamaya devam et” serisine dönüştüğünün kanıtıydı.

Manipülatif bir tarikat, beyni yıkanmış köylüler ve memleketlerine sadık bir avuç savaşçı kasabalı arasında geçen bu mücadele aslında çok da iyi anlatılabilir ve oynanışa güzelce yedirilebilirdi.

Ama oyun iki saniyede bir üstünüze uçak süren köylüler, makine tüfekli kamyonetler çıkarınca ve sürekli savaş atmosferini korumaya çalışınca; oyun gerçekçiliğini kaybetti. Sub-boss sistemiyle adım adım ilerleyen senaryosu bir noktaya kadar gönlü hoş etse de, oyun bir süre sonra o kadar kendini tekrar ediyordu ki; tamam bitsin diyorduk artık. Yine de redneck kültürünü, Amerika güneylisini güzel çiziyor, bu kültürü kutluyordu bir noktada. Fakat sonra bu kültür üç dakikada bir kafanıza füze atmaya başladı. Eh dedik, oynayalım da bitsin.

Peki Far Cry: New Dawn nedir?

Ubisoft neden böyle bir oyun yapmaya karar verdi bilemiyoruz. Far Cry 5’in sonundaki nükleer patlamadan sonrasını anlatıp, post-nükleer bir senaryo sunmaya çalışan; fakat kendini sürekli ama sürekli tekrar eden bir oyun bu. Eğer bu bir genişleme paketi olsaydı, bu incelemeyi yapmazdık bile. Çünkü bu oyunun hak ettiği unvan aslında bu. Kesinlikle yeni bir şey sunmuyor. Gerçekçilik ise Far Cry 5’ten daha az. İçerik ve estetiğin kesinlikle uyuşmadığı bir iş Far Cry: New Dawn.

Görsellik

Oyunun iyi olmaya yakın olduğu tek yönü bu belki de. Her yer pembe çiçekler ve pembe spreylerle dolu. Oyunun sanat yönetimi, Ubisoft’un işi olduğunu belli ediyor. Fakat gerçekçilik o kadar az ki, her yerde ters dönmüş ve pembe spreye bulanmış arabalar var. Post-nükleer bir sahne kesinlikle böyle çizilmemeli. Nükleer patlamadan sonra ortaya çıkan canlılar, değişmiş fizyolojiler ve pembe çiçekler göze gerçekten hoş geliyor. Fakat göze hoş gelmekle maalesef bir yere varamıyor bu oyun.

İki metre arayla ters dönmüş arabalar ve tırnaktan saça kadar spreye bulanmış mekanlar var. Şöyle bir durup “E burayı nasıl boyamışlar?” diye sorduğunuz zamanlar oluyor ve bu gerçekçiliği çok baltalıyor. Far Cry 5’de görmezden gelmeye çalıştığınız görsel falsolar, burada gözünüze giriyor ve “ben buradayım ve hiçbir işe yaramıyorum” dedirtiyor.

Oyunun görselliği iyi olmaya yakın tek yönü.

Dolayısıyla puanımız: 6/10

 

Oynanış

Far Cry 5’i renk körü moduna alın ve oyunu öyle oynayın. Far Cry: New Dawn oynamış kadar olacaksınız.

Oynanışa minik bir cila verilmiş sadece. Bunun yanında sınıflandırmalar eklenmiş. Düşmanlar, hayvanlar, araçlar, silahlar ve etkileşime girebileceğiniz her şey dört sınıfa bölünmüş. Gri, mavi, mor ve altın renkten oluşan sınıflandırmalar, her şeyin kalitesini belirtiyor. Mesela mor renk sınıftaki bir düşmanı öldürmek, gri düşmanı öldürmeye nazaran daha zor. Bu araçlar, silahlar ve hayvanlar için de geçerli.

Durum böyle olunca oyun sizi sürekli gelişmeye itiyor. Sürekli gelişmek için de üretim materyalleri toplamanız gerekiyor. Oynanışa eklenen yeniliklerden en büyüğü bu diyebiliriz.
Oyunda bir üretim sistemi var ve oyundaki bölgelerden topladığınız üretim materyalleri ile silah ve taşıt üretebiliyorsunuz. Mesela ormanın içindeki bir kulübede beş adet kasa oluyor. Bu kasaları topladıkça bölgesel görevleri tamamlıyor ve deneyim puanı kazanıyorsunuz. Aynı zamanda kazandığınız üretim puanı ile üst seviye silah üretimi yapabiliyorsunuz. Oyuna matkap fırlatan bir silah da eklenmiş. Tek mermiyle dört düşman öldürebiliyorsunuz. Başta eğlenceli, sonrasında sıkıyor ve hiç gerçekçi değil.

Oyunun önemli bir maddesi var. Bu madde de Ethanol. Prosperity adı verilen kalenizi korumak için Ethanol’a ihtiyacınız var. Bu maddeyi de haritaya dağılmış olan Outpost bölgelerinden elde edebiliyorsunuz. Daha fazla Ethanol elde etmek için her Outpost’u tekrar tekrar ele geçirebiliyorsunuz. Düşman kamplarını ele geçirmek oyunun tek eğlenceli yönü belki de. Dolayısıyla bunu tekrar edebilen bir hale sokmaları mantıklı olmuş. Ama “bakın kendini tekrar eden bir oyun yaptık, nasıl ama?” diyorlar sanki kulağımıza.

Araçlar, silahlar, müzikler ise oyunun ayakta kalabilen nadir yönlerinden. Çünkü oyun neo punk, synth, rave kültürünü sanat yönetimine eklemiş. Çizimler, grafittiler, Highwaymen adı verilen düşman güruhunun giyinişleri, araçları ve mekanlarını boyama şekilleri ilginç. Oynanışa ilginç bir hava katıyor ama akabinde göz yorucu bir hale geliyor.

Isıtılmadan önümüze sürülen klasik bir Far Cry olduğu için, oynanışa puanımız: 4/10

 

Senaryo

Siz Hope County’deki direnişçilere yardıma giden birisiniz. Yanınızda birtakım karakterler var fakat yolda Highwaymen adı verilen haydutların saldırısına uğruyorsunuz. Highwaymen, post-nükleer Hope County’de hayatta kalmaya çalışan kim varsa sömürüyor ve rahatsız ediyor. Onları durdurmayı hedefleyen bir ekibin başındasınız.

İkiz kızlar var. Kendilerine problem çözücü diyorlar. Serinin diğer kötüleriyle kıyasladığınızda hiçbir etkileri yok. İnanın bu kadar.

Joseph Seed klişe de olsa ilginç bir karakter çiziyordu. Vaas müthiş bir manyaktı. Fakat Lou ve Mickey orijinal karakterler değil ve şahsen etkilenmedim. Boss karakterler kesinlikle düşündüğünüz kadar çekici değil. Far Cry 4’teki Pagan Min’i tercih ederim. Hatta onun sağ kolu Yuma Lau bile daha ilginç ve mistikti.

Anlatmaya değmez diyor, iki paragrafta bitiriyoruz. Puanımız 4/10.

 

Müzik

Far Cry 5 müzikleri ile çığır açan bir oyundu. Oyundaki radyolar, Eden’s Gate projesi için yazılmış şarkılar ile oyunun müzikleri o kadar iyiydi ki; şahsen listeme eklemiş ve sürekli dinler hale gelmiştim. Bliss, Help Me Faith, We Will Rise Again gibi müzikler ile Far Cry 5 bir ağırlık kazanmıştı.

Fakat Far Cry: New Dawn sadece savaş anlarında giren müzikle sizi savaşmaya teşvik eden coşkun müziklere sahip. Hafif tekno ve synth dokularına sahip olan şarkılar kesinlikle “listeme ekleyeyim sonra dinlerim” türünde değil. Fakat en azından atmosferi destekliyorlar.

Müzik işte diyor ve puanımızı veriyoruz. 5.7/10


Sonuç

Far Cry: New Dawn, eğer Far Cry 5: New Dawn olsaydı. Ya da bir genişleme paketi olarak çıksaydı bu inceleme oldukça farklı olurdu. Fakat oyunu oynarken de, inceleme esnasında da; bu eserin nasıl bir oyun olarak duyurulduğunu sorgulamadan edemiyorum. En azından farklı bir yeri anlatsaydı keşke diyor, ısıtılıp sürmek yerine; soğuk yemeği tekrar önümüze koyan Ubisoft’a hayret ediyorum. Far Cry New Dawn inceleme içeriğimiz bu kadar. Sizin fikirleriniz neler?

Far Cry: New Dawn sınıfta kalıyor ve bizden    53/100    alıyor. Biz Ubisoft’dan para almadık. Alsaydık bu puan yine böyle olurdu.

Sevgilerimizle.

Hakkında Kerem Doğan Karakoç

Edebiyat, sinema ve oyun dünyası ile ilgilenen genç bir lise öğrencisidir. Oyungg'yi çok seviyor.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.