Mortal Kombat 11 İnceleme

Evet sevgili oyuncular! Beklenilen inceleme geldi! (En azından benim beklediğim inceleme) Kanın, vahşetin, psikopatlığın diz boyu olduğu Mortal Kombat 11 beklenileni karşıladı mı? Ya da önceki oyunlara göre nasıl olmuş? Sorularına yanıt vereceğiz bu incelemede. 

Mortal Kombat denilince hep aklıma nedense dördüncü oyun geliyor. Aklımda iyi bir yer edinmişti kendisi. Aynı şekilde ilk üç oyununu da bayıla bayıla oynamıştım. Dördüncü oyunla sevgili babam sayesinde tanıştım. Babam kendi kendine en sevdiği karakter olan Scorpion ile Shinnok’un ağzını yüzünü dağıtmasını izlerdim evde. Arada elime şans geçtikçe ben de oynardım ama pek iyi değildim bu oyunda. Daha sonradan Deception gibi oyunlar çıktı. Ortaokula geçtiğim zaman babam Playstation 3 almıştı. Yanında ise Mortal Kombat vs DC Universe ve Mortal Kombat 9 almıştı. Oyun bana çok iyi gelmişti. Daha sonradan dönüp tekrardan ilk üç oyunu bitirmiştim (Telefondan bile!) Sonradan Playstation 4 almamızla birlikte Mortal Kombat XL almıştık. Bu oyun hakkındaki görüşlerimi  biliyorsunuzdur. Güzel oynanışı var  ama hikaye bakımından, karakter bakımından vs. pek iyi değil. Potansiyeli olan ama kullanamayan bir oyun. Ve işte Mortal Kombat 11 karşımda. Oyun hakkında biraz tedirgin biraz da umutluyum. Bakalım bu oyun nasıl olmuş hep beraber bakalım.

Ana Menü Çok Karışık Ya!

Oyunu heyecanla açtığım zaman gördüğüm ekran beni çok korkuttu. Çok karışık bir ekran. Ben bu kadar içeriği nasıl anlayıp bu incelemeyi çıkarıcam diye bağırdım içimden. Zaten incelemenin geç çıkmasının sebebi de bu. Abi çok karışık bir ton şey var hangisine bakayım? Hangi tuşa bassam sağdan soldan bir şeyler çıkıyor. Ağlayacaktım neredeyse. Abi anlamadığım Mortal Kombat 9 ve X’in ana ekranı böyle değildi ya neden böyle bir ekran yapıp işimi zorlaştırdınız? Neyse bu bir eksi değil ama. Sadece değinmek istedim. Sonuçta bu inceleme Mortal Kombat 11’i gömmek için değil. Övmek için de değil. Bunlar küçük şeyler.

Arka Plan Animasyonları

Mortal Kombat X’de dövüşürken arka planda bir takım olaylar yaşanıyordu. Mesela Kotal Kahn’ın yerinde işçiler özenle çalışıyorlardı. Biraz bekledikten sonra bir heykeli deviriyorlardı. Bunlar güzel detaylardı. Aynısı Mortal Kombat 11 için de geçerli. Arka planda sürekli bir şeyler oluyor. Fakat şöyle bir sıkıntı var. Özellikle Kharon’s Ship ve Sea of Blood bölümlerinde arka planda bazen fps düşüklüğü yaşanıyor. Baya bildiğiniz ordaki deniz kıyıya çarparken suların fps değeri düşüyor gibi oluyor. Ve bu çok rahatsız edici. Üstelik Playstation 4’de oynuyorum bu oyunu. Göze o kadar batıyorki oynamak istemiyorum bazen. Arada bir de oyunun azcık da olsa fps kaybı yaşadığını gördüm ama nadiren oldu. Onun dışında bu arka plan animasyonları sürekli oluyor. İSTİSNASIZ! Arka plandan bahsetmişken biraz da övelim bari. Goro’s Lair gibi bölümlerde ise yerde iskelet, kemik parçaları bulunuyor. Bu kemikler bizim tam da dövüş alanımızda bulunuyor. Eğer onların üzerine yürürsek kemikler sağa sola savruluyor. Bunu ilk gördüğüm zaman baya şaşırmıştım. Şimdi diyebilirsiniz “Ya yıl olmuş 2019 buna mı seviniyorsun?” Diye. Haklı olabilirsiniz ama şöyle bir şey var ki Mortal Kombat’tan bahsediyoruz. Bir dövüş oyunu sağdaki soldaki detayların fiziklerine ne kadar önem vermeli ki? Ya da kim bir dövüş oyununda sağdaki soldaki şeylerle ilgilenir? İşte Mortal Kombat farkını burada koyuyor. Kemikler bu arada rastgele savruluyor. Yani gerçekçi yapmışlar. Bir kemiği tutup bir uçtan bir uca götürmeye çalışmak gibi bir fanteziniz yoksa size pek ilgi çekici gelmeyebilir.

Oynanış

Mortal Kombat 11’in oynanışı, Mortal Kombat X’e göre daha hantal. Gerçekten yavaşlamış. Mortal Kombat X’de Scorpion ile kombo sayacını 16 yaparken, Mortal Kombat 11’de bunların hiçbirini yapamadım. Oynanış zor evet. Oyunun en kolay zorluğunda bile yenilme riskiniz var. Ya aparkatı illa adamın dibinde yapmak gerekiyor. Adamın dibine girmek zor kardeşim. Ben aparkat mı vurayım yoksa hesap mı yapayım orada? Yine önceki oyundaki gibi çevreyle etkileşime girebiliyoruz.  Mesela kim dövüş esnasında rakibine mızrak saplamak istemez ki? Ya da yerden aldığı kalkanla çenesini kırmak istemez ki? Ya da çenesini bir arabanın üzerinde ezmek istemez ki? Bunlar çok tatmin ediyor. Oyunda yine enerji barları var. Bunlardan birisi enerji barı. Yani çevre etkileşimini kullandığımız bar. Bu barlar bitince kendi kendine yenileniyor korkmayın. Diğer bar ise bir hareketi daha güçlü yapmaya yarayan barlardan. Oyunun sevdiğim yanlarından birisi de rastgele çıkan x-ray saldırıları. Oyunda belirli saldırıları yaparken bazen x-ray oluyor. Mesela aparkat atarken atarken rakibin çenesi kırılıyor. Ya da Scorpion’un meşhur spear hareketini yaparken rakibinizin suratını kırmak. Bunlar oyundaki en tatmin edici anlar. Genelde zaten oyun sizi tatmin ediyor. Gelelim FATAL BLOW olayına. Oyunda canınız azaldığı zaman yapabildiğiniz bu hareketler, X-ray olayından çok farklı. Kemik kırmadan çok kan görüyoruz ve bu daha hoş olmuş. Fakat işte sadece canımızın azaldığı zaman yapabilmemiz kötü. Fatality ve Brutality hareketleri yine bildiğimiz gibi. Aşırı kanlı ve şiddet dolu. Yine oyun modları mevcut. Yani şu sağdan soldan bomba gelme modu, yerden alev çıkma modu falan. Oyunda kombo engelleme (bereaker gibi), kusursuz bloklamalar, saldırılardan takla atarak kaçma gibi mekanikler de eklemişler. Yani oynanış açısından güzel. Sadece önceki oyuna göre yavaş. Biraz afallıyoruz başta ama olsun.

Training Bölümleri

Normalde buna değinmeyecektim ama ne zaman aklıma gelse sinirleniyorum. Oyunun training modu çok zor ve uzun. Ben hayatımda bu kadar uzun bir training görmedim. Evet zorunlu değil ama ben başarım peşinde koşan bir oyuncuyum. Yani bitirmem şart. Üstelik bitirenlere özel bir şey veriyorlar oyun içinde. Değişik değişik kombolar, hareketler, oyun içinde bir defa bile yapmayacağınız şeyler yaptırıyorlar ve bunlar çok ama çok uzun. Bir de üstüne karakter dersleri var. Her karakterin dersleri var ayrı ayrı. İşin yoksa al yap!

Grafikler

Grafikler çok tatlı olmuş. Önceki oyuna baktığımız zaman çok gelişmiş olduğunu görebilirsiniz. Kan efektleri de fena değil. Ama en önemlisi yüz animasyonları efsane olmuş. Karakterlerin ne hissettiklerini, o anki tepkilerini gayet iyi anlayabiliyorsunuz. Sonra aldığımız hasarlara göre oluşan yaralar, üstümüzde oluşan lekeler. Bunlar çok güzel detaylar. Grafikler ve animasyonlar açısından iyi bir deneyim sunuyor oyun bize.

Bölüm Dizaynı

Bölüm dizaynları güzel olmuş. Bazı bölümlerde epik ve güzel şeyler görmek mümkün. Mesela Goro’s Lair bölümünde Goro’nun cesediyle karşılaşmak mümkün. Epik bir yer istiyorsanız Sea of Blood, eğer uzak doğu teması sakin bir yer arıyorsanız da Shirai Ryu Fire Garden bölümünü şiddetle öneririm. Yani bölümler güzel dizayn edilmiş sevdim.

Karakter Dizaynı

Karakter dizaynını çoğunlukla beğenmedim. Bazı karakterler güzel olmuş, bazıları olmamış. Ama az önce de dediğim gibi yüz animasyonları muazzam. Özellikle de fatality sahnelerinde anlıyoruz yüz animasyonlarının güzelliğini. Seslendirmeye gelirsek eğer. Seslendirme başarılı fakat şöyle bir şey var sevgili oyuncu arkadaşlarım. Karakterlerin sesi oturmamış. Yani şöyle söyleyeyim. Scorpion’u Mortal Kombat 9 ve Mortal Kombat X’ de Patrick Seitz seslendirmişti. Şimdiki Scorpion’u ise Ron Yuan diye bir aktör seslendiriyor. Ses o kadar oturmamış ki keşke Scorpion yerine yeni bir karakter getirseydiniz dedim. Patrick Seitz’den sonra Ron Yuan olmamış be sevgili Netherrealm Studios. Bir de neden spear hareketinde Ed Boon’un sesini kaldırdınız ya? En gıcık olduğum şeylerden birisi bu oldu. Sadece Scorpion için geçerli değil, çoğu karakter için aynı.

Karakter Özelleştirme

Kulelerden, hikaye modundan, krypten bulduğumuz küçük küçük eşyalar var. Bu eşyalar genelde kozmetik oluyor. Kozmetik dedim de hemen aklınıza paralı sandıklar gelmesin. Tamamen oyun içi para veya oyundaki emeğinizle açtığınız kozmetikler bunlar. Yine Scorpion üzerinden örnek vereceğim. Scorpion’un taktığı maske, spear ve katanasının görünüşünü değiştirebiliyorsunuz. Sadece görünüm amaçlı. Dokunmasanız da oluyor. Skin bölümünde ise şikayetçi olduğum bir şey var. Her ne kadar onlarca skin gözükse de aslında bütün skinler birbirlerinin aynısı. Yani baya baya aynısı. Mesela Scorpion’da 20 skin varsa birbirinden farklı 3 skin var. Bu 20 skin aslında aynı skinlerin farklı renkteki versiyonları. Neden böyle bir yol izlediler hiçbir fikrim yok. Onun dışında karakterinizin introlarını ve taunt hareketlerini de çoğaltabiliyorsunuz. Son olarak da kendinize özel varyasyonlar yapabiliyorsunuz. Bu varyasyon özelleştirme de ekstra hareketler, kombolar ekleyebiliyorsunuz. İsmini dahi ayarlayabildiğiniz özel varyasyonlarınız oynanış açısından çeşitlilik sağlayacaktır.

Al Battles

Mortal Kombat’da dövüş yapmaktan sıkıldıysanız eğer Al Battles tam size göre! Bu modun olayı aslında basit. Kendinize iki adet takım yapıyorsunuz. Bir tanesi saldırı diğeri de savunma. Her takım için üç karakter seçiyorsunuz ve diğer oyunculara saldırıyorsunuz. Fakat oyunu siz değil, takımınız kendi başına oynuyor. Bu yenme olasılığını da karakterinizi ne kadar geliştirdiğinize bağlı. Hani karakterlerin maskesini falan değiştiriyorduk ya, aynı zamanda oyunu geliştirmek istediğiniz karakterle oynayınca da karakterinizin o aksesuarları gelişiyor. Ayrıca sağda solda bulduğunuz elementleri de aksesuarlarınıza takarak Al Battles için karakterinize dayanıklılık gibi özellikler ekleyebiliyorsunuz. Bilmiyorum bu modu ağzının suyu akarak oynayacak olan kaç kişi var. Yine de oyuna yenilik gelmiş. Bu arada bu mod bana Mortal Kombat X’in mobil versiyonunu hatırlattı. Onda da karakter geliştiriyor, takım kuruyorduk. Aynı şeyler var yani. Tek farkı orada biz kendimiz savaşıyorduk. Şu an mobili ben oynamıyorum babam oynuyor. Hesabını da baya geliştirdi. 1-2 yıldır istikrarlı bir şekilde “çar kasıyor.” Ha bu arada mobildeki hesabınızı Mortal Kombat 11’e bağlarsanız eğer oyuna her gün girdiğiniz takdirde mobil için size 40 ruh veriyorlar haberiniz olsun.

Krypt

Önceki oyunlardan da bildiğiniz gibi oyunda biriktirdiğiniz altınlarınızı krypt adında bir bölümde harcayabiliyordunuz. Şimdiki oyunda da bu bölüm mevcut. Fakat bu krypt şu ana kadar gördüklerimin en iyisiydi. Nedeni ise şöyle. Mortal Kombat 9’da bildiğimiz sıradan bir krypt vardı. Mortal Kombat X’de krypt birinci şahıs bakış açısına geçmiş ve baya geziyor, önümüze çıkan düşmanlarla savaşıyor, yeni bölgeler keşfediyorduk. Mortal Kombat 11’de ise durum daha da farklı. Bu sefer oyun üçüncü şahıs bakış açısına geçmiş ve koşma, etraftaki eşyaları parçalama (tabiki içinden para çıkıyor.) düşmanlarla savaşma, bulmaca çözme, tuzaklardan kaçma, yeni bölgeler keşfetme gelmiş. Yani krypt baya baya başka bir oyun olmuş. Sanki Mortal Kombat’ın yan oyunu çıkmış da yanında veriyorlarmış gibi. Şimdi oyunda altın kazanmak acayip kolay. Oyun her şeye altın veriyor. Mortal Kombat X’de de veriyordu ama az veriyordu. Mortal Kombat 11 ise dolu dolu veriyor. Altınların yanında ruh ve kalpler var. Bunlar da farklı sandıkları açmaya işe yarıyor. Ruhlar ve kalpler, altınlara göre daha değerliler. Altına göre daha az miktarda veriliyor bize. Tahmin edilebileceği üzere bu sandıklar daha iyi eşyalar veriyor. Sandıkların içinden de kozmetikler, ekipmanlar, konsept çalışmaları, müzikler, kule elementleri (bir sonraki başlıklarda belirteceğim ne olduklarını) krypt için kullanabileceğimiz eşyalar (ben sadece bir tanesini kullanıyorum. Diğer onlarca eşyayı da eritmek için kullanıyorum.) Fatality ve brutalityler, introlar, tauntlar, oyun modları, varyasyon ikonları, kombat kardı için arka plan, ikon  gibi şeyler (umarım atladığım bir şey yoktur.) veriyorlar. Yeni bir oyun gibi olmuş dedim ya, oyunda ara sahneler de var. Ufak ufak hikayeler anlatılıyor bu ara sahnelerde. Nerede geçtiğini söylemeyeceğim çünkü spoiler vermek istemiyorum bu yazıda. Çoğu zaman bu ara sahnelerde tanıdık yüzleri de görmek mümkün. Şu meşhur jumpscarelar da yok artık gönül rahatlığıyla oynayabilirsiniz. (Bir iki bölüm dışında.) Bazı bölümleri geçmek için bazı eşyalara ihtiyacınız olacak. Bizim dövüşçülerin kullandığı eşyaları sağda solda bularak tabi. Biliyorsunuz bu olay Mortal Kombat X’de de vardı.

Kuleler

Kuleler yine bildiğiniz gibi aynı. Klassic towers ve towers of time olarak ikiye ayrılıyor. Towers of time’ın ne olduğunu birazdan açıklayacağım. Şimdilik klassic towes’a bakacağız. Bütün Mortal Kombat oyunlarından bildiğiniz işte son boss’a doğru tırmandığımız kule. Hatırlarsanız eğer eski oyunlarda kule zorluğu vardı. Novice, beginner, warrior gibi. Zorluklar arttıkça kuledeki kişi sayısı da artıyordu. Aynısı Mortal Kombat 11 için de geçerli. Aynı zorluk modları ve 5-8-12-25’e kadar çıkan rakip sayısı. Klasik bir kulede normalde 10 tane düşman olurdu. Neden 10 yerine 8 yapmışlar hiçbir fikrim yok. Çoğu Mortal Kombat oyunlarında son boss savaşlarını çok zorlarlardı. Klasik oyunlarda Shao Kahn ile ne kadar uğraştığınızı hatırlayın. Çoğu oyunda zordu yani. Fakat sanki bu olayı Mortal Kombat X’de biraz daha hafiflettiler. Evet Shinnok’un ikinci formu da hayli zor. Az küfür ettirmedi bana. Fakat Shinnok sadece spam karakteriydi. Ve bir vurduğu çok can götürüyordu. Mortal Kombat 9’daki Shao Kahn öyle miydi? Evet o da spamcıydı ama hayatta kalma şansınız biraz daha fazlaydı. Mücadele hissini tam veriyordu. Ne zaman oynasam kalbim atar. Kronika’nın dövüşü de biraz kolay olmuş ama onun dövüşü biraz daha enterasan. Dövüştüğümüz esnada bir anda çekip yerine başka bir karakteri getiriyor. (Tabi o baya güçsüz oluyor.) onu da yendikten sonra yine Kronika ile karşı karşıya kalıyoruz. Arada bir de mekanları değiştiriyor. Oynadığım en ilginç Mortal Kombat bossu. (Onaga da baya tuhaftı.) Onun dışında oyunda mini boss yok. Yani baya baya yok. Ben Kintaro’yu bekliyordum ama o da yok. Motaro’da yok. Goro sadece görünüyor. Oyun içinde dövüşemiyoruz yani. (Ne şekilde göründüğünü kendiniz görün.) Bu mini boss olayı benim çok canımı sıktı. Eski Mortal Kombat oyunlarına bir hakaret ya bu! Ah be eski Mortal Kombat oyunları. Sizi çok özledim be! Bir de endless tower var. Adı üstünde sonsuz. Tabi eninde sonunda bitiyor ama bütün karakterlerle dövüşmeniz gerekiyor. Oyunun zorluğu bölüm geçtikçe daha zorlaşıyor. Ben bile şu ana kadar Mortal Kombat X ve 11’de bu kuleleri bitiremedim. Baya iyi oynamak gerekiyor yani. Fark ettiniz mi bilmiyorum ama bu oyunda test your might, test your luck falan yok. Ki bu modlar oyunun temelini oluşturan etmenler. Bari test your might’ı koysaydınız ya. Sonra oyunda rastgele dragon challange görevleri çıkıyor. İşte 10 saniye içerisinde 4 tekme at gibisinden. Bunları yapmanız şart değil. Sadece fazladan altın veriyorlar o kadar. Bir de son olarak her karakterin kendine özel sonları var. Bunlar gerçek sonlar değil. Alternatif sonlar. Yani “Kronika’nın gücünü hangi karakterler alırsa nolur?” Sorusuna yanıt veriyorlar.

Towers of Time

Diğer kule türü de bu. İşte krypt bölümünde bahsettiğim elementleri burada kullanıyoruz. Değişik challange görevleri veriyor bu kuleler bize. Fakat işte dövüş modu olayı bu kulede başlıyor. Element dediğim şeyler mod aslında. Asist için veya defans için kullanıyoruz. Bunda boss falan yok. Direkt oynayabiliyorsunuz. Kulenin verdiği ödüller de baya yüksek. İyi şeyler veriyorlar yani. Skin,altın,ruh, elementler. Baya yani. Bir de aldığınız özelliği otomatik olarak değil de kendiniz kullanıyorsunuz. İstediğiniz zaman kullanabiliyorsunuz yani. Bence böyle daha iyi.

Senaryo

Senaryo hakkında az çok ne düşündüğümü biliyorsunuz. Önceki yazılarımda belirtmiştim. Bir dövüş oyununda görüp görebileceğiniz en sağlam hikayelerden birine sahip Mortal Kombat 11. Ama oyunun özüne sadık değil. Yeni karakterler, yeni olaylar falan. Nostalji yaşamamız için bol bol eskiye göndermeler var ama kurtarmıyor be abi. Hikaye hakkında spoiler vermeyeceğim. Hikaye akışı, senaryo güzel. Fakat özüne sadık mı? Biraz biraz diyelim. Hikaye kısmında şikayetçi olduğum bir kısım da bazı karakterler sanki çok boşuna yapılmış. Önemli karakterlerin hikaye üzerinde az bir etkisi var. Bu biraz beni üzdü. Hikaye kısmında diyeceklerim bu kadar.

MORTAL KOMBAT 11:

70/100

Sitemizi Twitter‘dan takip ederek içeriklerden anında haberdar olabilirsiniz.