Neden “The Last Of Us” Oynamalıyız?

The Last of Us, Naughty Dog tarafından geliştirilen aksiyon-macera, gerilim ve hayatta kalma-korku türlerindeki, Sony Computer Entertainment tarafından yalnızca PlayStation platformu için yayımlanmış bir video oyunudur. 2011 yılında duyurusu yapılmış olmasına rağmen, dünya çapında 14 Haziran 2013 yılında piyasaya sürüldü. 2013 yılında yalnızca PlayStation 3 için piyasaya sürülen The Last Of Us, PlayStation  4 platformu için The Last Of Us Remastered adını taşıyan yeni sürümü Kuzey Amerika’da 29 Temmuz, Avrupa ve Avustralya’da 30 Temmuz, Birleşik Krallık’ta ise 1 Ağustos 2014 tarihlerinde yayınlandı. Kısaca konusundan bahsetmek gerekirse; tüm dünyayı, bulaştığı insanları kısa zamanda insanlara saldıran bir çeşit yaratığa dönüştüren bir çeşit mantar virüsü salgını kaplamıştır. Oyun 2033 yılındadır, yani salgın başladıktan 20 sene sonrasını konu almaktadır. Joel isimli ana karakterlerimizden ilki, 20 senedir Amerikada bu zorlu hayatla boğuşmaktadır. Tek amacı hayatta kalmaktır. Ta ki Ellie isimli bir diğer ana karakterimizle tanışana kadar. Ellie dünyayı sarıp sarmalayan bu virüse karşı bağışıklı tek kişidir. Joel’in görevi ise Ellie ile birlikte virüse karşı bir aşı geliştirmek için Ateşböcekleri denilen grubun yanına, Amerikanın bir diğer ucuna, ulaşmaktır. Peki bu oyun neden bu kadar efsane? Buyurun madde inceleyelim.

Grafikler

Gönül rahatlığı ile şunu söyleyebiliriz ki The Last Of Us, PlayStation 3 platformunda oynayabileceğiniz en güzel grafikli oyunlardan biridir. Eski nesil konsolda bu derece grafikler gerçekten muazzam gözükmüştü gözüme, ki hala birçok PS4 oyunundan daha güzel grafikleri olduğu bir gerçektir. PS4 için çıkarılan Remastered versiyonunda Grafikler yeni nesil konsollara optimize edilmişti. Ama bir oyunda önemli olan fikrimce grafikten ziyade konusu ve işlenişi olmalıdır.

Konusu

Yukarıda halihazırda konusundan bahsettim. Ekstradan söylemek istediklerim var, o amaçla bu kısmı açtım. Tahmin edebileceğiniz üzere yukarıda yazdıklarımdan çok daha derin bir konusu var. Ana karakterler bir yana, yan karakterlerimizin bile hayat hikayelerinden ayrı birer oyun yapılabilir. Her bir karakterdeki derinlik adeta Mariana Çukuru. Oyun sırasında bulduğunuz notlar, mektuplar kısaca toplanabilir içerikler, minik minik güzel hikayeler anlatmakta, size salgın anında neler olduğunu, nasıl olduğunu vs anlatmaktadır.

Müzikler

İster sinema filmi olsun, ister video oyunu, isterse tiyatro olsun hiç fark etmez. Fikrimce bir projedeki en önemli şey müziklerdir. Projede olan sevinç, korku, gerilim veya hüzün yani kısaca her türlü duyguyu en üst çıtaya çıkaran şey müziklerdir. The Last Of Us müziklerinin tamamını Gustavo Santaolalla isimli Arjantinli müzisyen bestelemiştir. Müziklerde başta gitar olmak üzere çeşitli çalgılar kullanıldı. Orkestral müzikleri ise “Nashville Scoring Orchestra” tarafından icra edildi.

Sözlerimi şöyle minik bir itirafla bitirmek istiyorum: yalnızca PlayStation sahiplerinin oynayabiliyor olması ciddi anlamda üzücü. Çünkü fikrimce bu başyapıtı tüm oyun severler defalarca oynamalı, her seferinde ayrı ayrı hayran kalmalı. Kim bilir, belki Sony Cephesinden The Last Of Us 2 projesinden sonra bilgisayar kullanıcıları için güzel haberler gelebilir. Bu haberler için takipte kalmayı unutmayın! İyi Oyunlar!