Ev / Blog / Oyunlar ve Şiddet: Oyunlar Şiddete Teşvik Eder Mi?

Oyunlar ve Şiddet: Oyunlar Şiddete Teşvik Eder Mi?

Valorant names

Son zamanlarda gerek ülke basınında, gerekse dünya medyasında oyunlar ile ilgili birçok olumsuz haber görmeye başladık. Medyanın iddiasına göre oyunlar genç bireyleri şiddete yönelterek istenmeyen olayların yaşanmasına sebep oluyor. Peki, gerçek sahiden de böyle mi? Oyunlar insanı şiddete teşvik eder mi? Gelin bu sorunun cevabını hep birlikte bulalım.

oyunlar ve şiddet

Oyunlardan Önce

İnsanlık olarak tarihin ilk çağlarından beri şiddete eğilimli bir tür olduğumuz su götürmez bir gerçek. Hayvanların aksine bazen hiçbir çıkarımız olmadığı halde hayvan ya da insan öldürüyoruz. Öyle bir duruma geldik ki, hayvanlara karşı şiddet olayları artık çoğunlukla haber niteliği bile taşımıyor. Şiddet olayının kurbanı bir insan olduğunda da ana akım medya üzerinde ancak 1-2 dakikalık bir haber değeri buluyor kendine.

İnsanlık olarak video oyunları hayatımızın bir parçası olmadan önce ikisi dünya çapında olmak üzere sayısız savaş gördük. Bu savaşlarda milyonlarca insan öldü. Günümüzde de bölgesel savaşlar sürüp giderken bizler hayatlarımıza her şey normalmiş gibi devam ediyoruz. Yani bir bakıma şiddeti normalleştirdik demek pek de yanlış olmaz. Çoğumuz oyuncak askerler ve silahlar ile oynayarak büyüdük. Kurduğumuz oyunlar kimi zaman şiddet içeriyordu. Lise döneminde ‘’simit’’ denen oyunu duymamış olan yoktur sanırım. Duymayan varsa da kısa bir araştırma ile öğrenebilir.

oyunlar ve şiddet

Peki bu saydıklarımdan kaçı içimizden caniler çıkmasına yol açtı? Silahla oynayarak büyümüş kaç çocuk katil oldu yada ‘’ben bunun gerçeğini merak ediyorum’’ diyerek birilerinin canına kıyan kaç çocuk gördük? Elbette istisnalar yok değil ancak sonuçta bunlar kaideyi bozmuyor. Bu istisnaları Pokemon izledikten sonra camdan atlayan çocuk gibi düşünebiliriz.

Şiddet İhtiyacı

İlk kısımda bahsettiğim gibi şiddet genetik kodlarımıza işlenmiş en ilkel dürtülerimizden biri. Bu dürtünün bir şekilde tatmin edilmesi gerek elbette. Sosyal hayat içerisinde bilinçaltımızda yatan bu ilkel hislerimiz elbette hoş karşılanmaz. Peki ne yapacağız? Bu dürtüyü nasıl tatmin edeceğiz? Bu noktada devreye giren birkaç unsur var. Bir aksiyon filmi ya da gore ögeler içeren bir yapım izlediğimiz zaman bu hislerimizi az çok kontrol altına alıyoruz, en azından psikolojik bir tatmin sağlıyoruz. Ancak filmlerin bir sorunu var, olaylara ancak 3. kişi olarak dahil olabiliyoruz.

Bu noktada oyunlar bir nevi imdadımıza yetişiyor aslında. Tamamen sizin için tasarlanmış bir ortamda, kimseye zarar vermeden içinizdeki tüm şiddeti aktarabileceğiniz bir oyun alanınız var. Kendi adıma konuşmam gerekirse sinirli ya da gergin olduğum zamanlarda Left 4 Dead’e girip zombi pataklamak beni inanılmaz rahatlatıyor. Pamuk gibi, sinirlerimden arınmış bir biçimde odamdan çıkıp günlük hayatıma devam ediyorum.

oyunlar ve şiddet

Elbette her oyun iyi değildir, bunu en baştan kabul etmek gerekir. Adı her ne kadar ‘’oyun’’ olsa da yetişkinlere hitap eden ögeler içeren yapımlar son yıllarda artmaya başladı. Bu noktada iş biraz da ailelere düşüyor. 9 yaşındaki çocuğunuzun eline GTA serisinin bir oyununu tutuşturup gündelik işlerinize devam etmeniz elbette çocuk üzerinde olumsuz etkiler yaratacaktır. Oyunlar da tıpkı televizyon yapımları ve filmler gibi farklı yaş etiketlerine sahipler. Mesela Minecraft küçük çocuklar için çok doğru bir seçim olabilir. Çocuğunuzun yaratıcılığını desteklerken kendi dünyasını yaratmasına olanak sağlayan bu oyun bazı ülkelerin eğitim programlarına bile dahil edilmiş durumda. Ülkemizde ise bir dönem yasaklanması gündemdeydi…

Kanıksanmış Şiddet

Şiddetin her türlüsü hayatımızın her alanında karşımıza çıkarken bu konudan yalnızca oyunları sorumlu tutmak pek de doğru değil. Şimdi günlük hayatımızı şöyle bir düşünelim. Televizyonda oynayan dizilerde kadına şiddetten tutun da silahlı mafya çatışmalarına kadar her şey var. Günümüzün popüler dizilerinden ‘’Çukur’’ sanırım bunun en güzel örneği. 10-12 yaşındaki okul çağı çocukları kendilerine rol model olarak ‘’Yamaç’’ ya da ‘’Vartolu’’ karakterlerini örnek alıyorlar. Bu karakterler elbette mafyatik tipler. Şahsen bir çocuğum olsa Yamaç yerine Gordon Freeman gibi bir oyun karakterini rol model almasını tercih ederim.

Şiddet hayatımıza öyle girmiş durumda ki çoğu zaman farkına bile varmıyoruz. Oyunların şiddete teşvik etme seviyesi tartışılırken öteki tüm etkenlere kulaklarımızı tıkamış durumdayız. Çocuğum kitap okuyor diye sevinen anne-babalar da pek güvende değil açıkçası. Wattpad denilen mecrada yazılan kitaplar yayın evleri tarafından basılıyor. Bu kitapları yazanların çoğunluğu neredeyse çocuk denilebilecek yaşta. Okuyucu kitlelerinin de onlardan bir farkı yok. Kitaplara hakim olan genel konular ise sadist sevgili, mafya sevgili, zorba sevgili… ‘’Bizimkinin televizyonla oyunla hiç arası yok, varsa yoksa kitap’’ diye övünmeye başlamadan önce çocuklarınızın okuduğu kitaplara bir göz atmanızı öneririm.

oyunlar ve şiddet

Lafı Toparlamak Gerekirse

Çok uzattım, farkındayım. Ancak bu konu üzerinde konuşmayı uzun zamandır istiyordum. Gördüğünüz gibi de söyleyecek çok şeyim vardı. Kısacası oyunların genç bireyler üzerindeki kötü etkilerini tartışmadan önce hayatımızın her alanındaki şiddete nasıl çözüm bulabiliriz sorusu üzerine düşünmeliyiz. Oyunlar yaş sınırlarına uyarak ve belli bir yaşa kadar aile gözetimi altında belirli sürelerde oynandığında zarardan çok yarar sağlayan eğlence araçlarıdır. Eğer yetişkin bir bireyseniz günün stresini atmak için oyunlar güzel bir seçenek. Tabi ki bu olayı bağımlılık seviyesine getirmek her bağımlılık gibi zararlı olacaktır.

Sizler konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Oyunlar gerçekten stres atmak için iyi bir araç mı yoksa şiddete teşvik ettikleri su götürmez bir gerçek mi? Yorumlarda bizlerle paylaşın. Ayrıca oyun dünyasındaki tüm gelişmelerden haberdar olmak için Facebook grubumuza katılabilir, birbirinden eğlenceli içerikler için Instagram hesabımızı takip edebilirsiniz.

Hakkında Beril Özge Danacı

5 yaşında Tomb Raider oynayan annemi gördüğümde işler çok değişti. Annem hala o güne lanet ediyor.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.