This War of Mine Hakkında Her Şey

Son zamanların en farklı yapımlarından birisi olan This War of Mine hakkında her şey açısından konuştuğumuz ve oyunu incelediğimiz bir yazı yazalım dedik. Hoş geldiniz.

Oyundan konuşacağımız bu yazımızda, genel olarak oyunu da anlatacağız, yapılış sebebini de… Fakat daha uzun süre hayatta kalabileceğiniz taktiklere de değinmeye çalışacağız. Giriş kısmını daha uzun tutmaya gerek yok sanırım. Zaten başlıkta da yer alıyor, This War of Mine hakkında her şey konuşulacak bu yazımızda. Yine de eksik kaldığımızı düşündüğünüz bir şeyler varsa yorumlardan iletişime geçmeyi ve kendi fikirlerinizi belirtmeyi unutmayın.

Oyunu bizlere sunduğu için Polonya’nın Varşova şehrindeki ekibe gerçekten teşekkürler. Birçok ödül toplamış bir oyun ve eğer oyunu oynarsanız ödülleri hakkıyla aldığını çok net görebilirsiniz.

This War of Mine derken?

Oyunun Türkçe karşılığı ‘Benim şu savaşım’ gibi bir şeye tekamül ediyor, aşk dizisi gibi göründüğüne bakmayın çünkü içeriği gerçekten fazlasıyla dolu. Pek yeni bir oyun sayılmaz ama Bağımsız Yapımcı kategorisinin oyunları maalesef biraz daha geç yayılıyor biliyorsunuz. 14 Kasım 2014 tarihinde yayına girmiş. 11 Bit stüdyoları tarafından geliştirilen oyun aklınıza gelebilecek neredeyse bütün dijital alanlara da çıkış yaptı diyebiliriz. Bir platform oyunu olduğu için dijital alanlar arasında da pek bir farkı yok.

Oyunun hikayesi aslında çarpıcı ve biraz perde arkası kalmış bir konu. Survival teması işlenmiş fakat gerçekten güzel bir yöntem kullanılmış. Çevrenizde bir iç savaş dönüyor ve siz konudan bağımsız, zora düşmüş birkaç sivili yönetmeye çalışıyorsunuz. Onların moralleri de önemli, karınlarının tokluğu da, fakat sanırım en önemlisi tahmin edebileceğiniz gibi hayatta kalmaları.

This War of Mine ücretli bir oyun fakat Steam’de Ekim 2017 itibariyle indirimlere girmeye başladı. Sanırım bundan sonra yaşayacağımız çoğu indirimde de mağazalarda yerini alacaktır. Gerçi indirime girmese dahi cüzdanlarınızı zorlayacak bir fiyatı yok orası ayrı. Aynı zamanda oyunun Türkçe dil desteği olduğunu da belirtelim.

Stüdyo tarafından bir başına bırakılmış bir yapım değil. DLC ve Modlar ve ana oyuna gelen güncellemeler ile oyun aktif tutuluyor. Aynı zamanda oyuncular da atölye üzerinden birçok içerik hazırlayıp paylaşıma sunuyor.

This War of Mine – Oyun İncelemesi

Eğer haddimi aşmıyorsam bir de incelemesini yazmak isterim. Oyunda her şey çok doğru düşünülerek hazırlanmış, grafiklerde birkaç hata dışında kötü diyebileceğim bir şey yoktu dahi. Çeşitlilik açısından da bir şeyler yapmayı denemişler ama konuşmalar arttırılırsa verilmek istenen duygu daha güzel verilebilir diye düşünüyorum.

Aynı zamanda oyunun belirli bir oynanma süresi yok, yani kafasına esen binlerce saat dahi oynayabilir gibi gözüküyor oyunu. Fakat tekrara düştüğü de bir gerçek. Bu yüzden oyundan alacağınızı ortalama 30 saatlik bir oynama süresiyle almış oluyorsunuz. Sonrası biraz keyif işi oluyor. 30 Saat bir oyun için hiç fena değil fakat oyuna çeşitli yenilikler katılırsa muhtemelen bu süre daha da uzatılabilir.

Oyunu eleştiriyorum fakat kötü olduğu gibi bir izlenim bırakmayayım kimseye, çünkü gerçekten hiç kötü değil. Sadece kusursuz değil ve geliştirildikçe kusursuzluğa biraz daha yaklaşabilir. Oyuna eğer 10 üzerinden bir puan vermem gerekirse, puanım 8.5 olurdu şüphesiz. Bu da birçok oyuna göre yüksek sayılır benim gözümde.

Son olarak müziğinden de bahsetmek istiyorum. Oyunda çalan şarkı veya parçalar atmosferi çok iyi yansıtmış. Seçimler için geliştirici ekibi ayrıca takdir etmekte fayda var. İnsan sürekli olarak oyunun moduna uyum sağlıyor. Oyunun başından kalktığında savaş bitmiş hissi yaşıyor bir nevi. Bu başarılması zor bir şey olarak geliyor gözüme her zaman. Bu yüzden ayrı olarak belirtmek istedim.

Oyunu Satın Almak

This War of Mine Steam üzerinden satılmakta olan bir oyun. Oyunu eğer oradan alacaksanız ve bir platform oyununa 31 TL civarı bir para ödeyecek olmak hoşunuza gitmiyorsa indirimleri de bekleyebilirsiniz. İndirimlerde 5.20-6.20TL civarına düşebiliyor ve 2017 yılı itibariyle her indirimde oyunun adını görmeye başladık.

Daha önce de değindiğimiz gibi oyun mobilde de oynanabilmekte. Eğer google play üzerinden satın alıp android telefonunuz üzerinden oyunu oynamak isterseniz 47.99 TL gibi bir tutarı olduğunu ve telefonunuzun deposu açısından birazcık zorlayıcı bir oyun olduğunu belirtelim. Tabii burada da bol bol indirimler oluyordur ister istemez.

Karakterler

Oyun dahilinde birçok karakter mevcut, dilerseniz kendi karakterlerinizi de yaratabilirsiniz fakat sadece işlev olarak kullanacaksanız zaten her işe uygun belirli sayıda karakter mevcut, onlar arasından seçim yapabilir ve ekibinizi kurabilirsiniz.

Ekipler için meslek grupları belirlenmiş ve karakterlerin ne işe yaradıklarını da bu meslek grupları üzerinden görmeniz mümkün. Mesela Marko isimli karakter yağmaya çıkma konusunda gerçekten çok başarılı. Pavlo ise eski bir Futbol oyuncusu olduğu için çok hızlı koşuyor. Marin iyi bir tamirci ve alet edevattan iyi anlıyor. Daha birçok isim ve meslek grubu var, oyuna başlamadan önce doğru ekibi kurmanız da Ateşkes imzalanana kadar hayatta kalabilmeniz için gerçekten çok önemli. Şu karakter güzelmiş bununla oynayayım derseniz yaşananlardan hayatta ayrılmanız çok zor gerçekten. Bu arada Ateşkes’e yetiştim diyerek mutlu bir son beklememeniz daha iyi olur. Oyunun amacı sizi mutlu etmek falan değil, oyundan böyle beklentileriniz olmasın bence.

Oynadıkça size hangi ekip arkadaşlarının daha çok lazım olabileceğini anlıyorsunuz zaten, ayrıca kişisel ticaret anlayışınız da önemli. Şahsen ben geçimini sigara satarak geçinen birisi haline geldim oyun sayesinde. Belki siz işinizi Eczacı ile daha iyi götürebilirsiniz.

Kendi Hikayenizde Oynayın

Oyunu kendi hikayenizle birlikte de oynayabildiğinizi söyleyelim. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi kendi karakterinizi yaratabiliyorsunuz. Bununla da kalmıyor tabii, haritada hangi noktalarla oynamak istediğinizi seçebiliyor, mevsim ayarlamaları yapabiliyorsunuz. Bunca seçenekle birlikte kendinize daha büyük ya da daha küçük bir ekip de ayarlayabiliyorsunuz. Aşağıya bu işlemlerin yapıldığı oyun içi bir görsel bırakacağım, orada konuyu daha net anlayabilirsiniz.

Görsel içeriklerle kolay kolay gözlerim dolmaz ya da öyle hemen duygusal hale geçmem. Fakat oyun tüylerimi ürpertmeyi başardı. Oynayınca bana katılırsınız diye umuyorum.

Taktiklere geçmeden önce

Vereceğimiz taktikler doğası gereği oyun hakkında spoiler veriyor olabilir. Eğer oyunu bir kez dahi oynamadıysanız aşağı kısımda maalesef sizin için pek bir şey yok. Bunu belirtelim de sonra yorumlarda bol bol küfür okumayalım değil mi? Eğer oyunu oynayacaksanız ki bizce bir şans tanıyın. Aşağıyı okumadan önce satın alıp 1-2 kere oyundaki şansınızı deneyin.

Genel Taktikler

Arkadaşlar oyunu 10 farklı karakter çeşitlemesiyle oynadım, bunlardan 3 tanesinde ancak ateşkesi görebildim fakat kendimce tavsiyelerim olduğunu söyleyebilirim. Oyun sizi çıldırtmaya başladıysa bu tavsiyeler işinize yarayabilir. Ayrıca eğer kendinizce daha farklı taktikleriniz ve yaptığınız uygulamalar varsa onlara da yorumlarda değinin belki ben de bir eksiğimi tamamlarım bu sayede

Marko çok önemli bir karakter, çünkü üretime başlayabilmeniz ve kendinizi güvenliğe alabilmeniz için bol bol yağma yapmanız gerekiyor ve Marko sırt çantasının genişliği sayesinde diğerlerine göre daha fazla eşya taşıyabiliyor. Daha hızlı gelişmenizi bu şekilde sağlayabilirsiniz.
Sobayı kış gelmeden yapmayın, onun yerine tezgahları geliştirmeye bakın kış gelene kadar. Kış gelince çok zorlanabilirsiniz çünkü bir şeyleri geliştirmekte.
Eğer ticaretle bir şekilde uğraşmayı düşünüyorsanız Katia ekibinizde bulunsun. Şahsen o olmadığında çok kazık yiyor gibi hissediyorum.
Gelişimler arasında en önemlileri gedikleri kapatıp kapıyı güçlendirmeniz, geceleri hem eşya kaybınız azalacak hem de adamlarınızın yaralanma ihtimali azalacak. Çünkü yediğiniz her baskının size çok büyük zararı oluyor. Bunlardan kendinizi korumanız lazım.
Gübre gözüme önemsiz göründüğünden almamıştım birkaç kez, fakat aslında önemli. Fare kapanı kurup gübre ile yemek gelmesini sağlayabiliyorsunuz. Gerçi 1 parça çiğ ete 2 parça da geliyor ama kayıpsız kazanmak daha güzel olur değil mi?
Karakterlerinizin bağımlılıklarına en baştan bir bakın. Kimisi sigara içiyor, kimisi kahve, kimisiyse alkol. Bunlara göre birikim yapmanız gerekebilir. Bana sorarsanız alkol bağımlısı karakterlerle oynamanızı çok tavsiye etmem açıkçası. Çünkü alkol oyunda değeri yüksek bir ürün, ilaç yaparken de olması mecburi.
Mutlaka bir silahınız bulunsun ve yağmaya çıkarken yanınızda götürün. Karşınıza ne çıkacağı belli olmuyor ve tehlikeli yerlerde yağma yapıyorsanız tek kurşunda oyununuz en güzelden en kötü hale dönebilir. Dikkatli olmak çok önemli gerçekten.
“Ya yardımcı olsa mıydım acaba” diye aklınıza takılan her soru işaretinde emin olun ki doğru olan yardımcı olmanız, imkanınız varsa mutlaka olun. Çünkü olmadığınızda ekibinizin morali düşecek.
Bazen dışarıdan yardım denk geliyor, almanızda bir zarar yok. Zaten muhtemelen küçük yardımlar olacaktır ama her gelen bir fayda oyunun yaşandığı şehirde.

Kişisel This War of Mine Tavsiyelerim

Burada söyleyeceklerim daha çok kişisel tercihlerim. Uygulayıp uygulamamak size kalıyor belki de hata yapıyorumdur böyle yaparak bilemiyorum. Biraz tercih meselesi yani, bana verdiği etki dolayısıyla ben bayağı hümanist bir kafayla oynuyorum oyunu. Siz asabi de takılabilirsiniz. Kısacası bir bakın, beğenmezseniz kendi bildiğinizi okursunuz.

Oyuna oyunun önerdiği ekiplerle girerseniz 3 kişi başlıyorsunuz fakat kendi ekibinizi kurduğunuzda 4 kişi de başlayabilirsiniz. Şahsen başına bir iş gelmeyeceğinden emin olsam sadece Marko ile girerdim oyuna… Sabahları uyur, geceleri yağma yapardım. Oh ne güzel.
Birileriyle ölümüne kapışmadan önce iyi düşünün, karakterlerin hepsi sivil, içlerinde kötülük ya da art niyet yok. Birisini öldürdükleri için depresyona girebilirler.
Hırsızlık mevcut durumda kolay düşülen bir nokta maalesef. Hırsızlık yaparken de insaflı olmanızı tavsiye ederim. Diğer insanları hiçbir şeyleri olmadan bırakırsanız ekibinizin tamamen morali bozulabilir.
Eğer birileri yardımınıza koşuyorsa genelde evde bekleyen ve çok sık nöbet beklemeyen karakteriniz yardıma gitsin. Getirdiği moral çok güzel. Yine gelen olursa diye evde bir miktar kahve, ilaç ya da sargı bezi bulundurun derim.
Ben her ne yaparsam yapayım öncesinde 3 kere düşünecek hale soktu oyun beni. Bu oyunda düşünmeden hareket etmek gerçekten çok kötü bir şey. Evet bazı şeyler şansa bağlı ama onların dışında her şeyi defalarca düşünün.
Düşünmekten kastım şu; tezgahta bir şeye mi ihtiyacınız var? Peki bu sizin için ölümcül bir ihtiyaç mı? Cevabınız evetse yapın, eğer hayırsa; harcadığınız madde yüzünden zora düşecek misiniz? Eğer cevabınız hayırsa yine yapabilirsiniz. Fakat eğer zora düşecekseniz hiç bulaşmayın. Zora düşmemeniz için zaten kenarda 20-30 tane birikmiş maddeniz olması gerekiyor bildiğiniz gibi.
Bir yerde önemli eşyaları topladıktan sonra tahtaları bırakıyorum, daha sonra tahta ihtiyacımın olduğu zamanlarda çıkıp tahta ile full hale getiriyorum envanteri. Bu fayda mı sağlıyor zarar mı kararsızım ama tahta çok yer kapladığı için böyle bir yolu tercih ediyorum diyebilirim.

This War of Mine Hakkında Her Şey yazı sonu

This War of Mine hakkında her şey yazımızda ayrıntılara değinmeye çalıştık fakat he yazının bir sonu var. Umarız sizin için de verimli bir içerik olmuştur. Oyunu orijinal oynamanız en büyük tavsiyemiz. Böyle güzel oyunlara hakkettikleri değeri gösterelim ki daha çok güzel oyunla karşılaşalım değil mi? Eğer yazı dahilinde herhangi bir eksiğimiz ya da hatamız olduysa tekrardan özür dileriz. Önemli eksiklerimizi yorumlarda bildirirseniz yazıya tekrardan düzenlemeler yapabiliriz. Daha fazla benzer içerik için blog kategorimizi takibe alabilirsiniz.