Ev / Listeler / En İyi 10 Atari 2600 Oyunu

En İyi 10 Atari 2600 Oyunu

Valorant names

1977’de çıkışını gerçekleştiren ve o günden bugüne yaklaşık üç neslin hayatını sömüren, oyun sektörünün tartışmasız en devrimci cihazı olan Atari 2600 hala kimilerinin gönlündeki arslan olarak yatmakta. Ülkemize çok sonra gerek hacıdan gelen, gerekse Almanya’dan gelen akrabaların çantasında gire bu cihaz dönemin text-base yani metin bazlı grafiklerini ilk kez mono ses sistemi ve 4-8 bit hareketli kareler ile neredeyse gerçeğe yakın (!) hale getirdi.

Atari 2600 dönemin koşulları nedeniyle çok geç modasını kaybetti. Bu sırada insanlığa THQ, Activision, Sony gibi markaların köklerini sundu. Bu firmaların kimisi tarihin tozlu sayfalarına karışsa da kimisi bizi hala mutlu etmeye devam ediyor. Sözün özü çıkan sayısız oyunun elbette hepsini oynamadım fakat yine de hatrı sayılır bir kısmını oynadım ve oynamaya devam ediyorum. O yüzden en sevdiklerim ve favorilerimden bir ”En İyi 10” listesi hazırladım. Bakalım beğenilecek mi?

 

10: Asteroids

Hiç bitmeyen bir oyun düşünün. Öyle ki oyun ilerledikçe başınıza bela oluyor. Siz vurdukça parçalanan, bölünen, ayrılan ve daha da önemlisi parçalandıkça çoğalan astreoidleri vurmanız lazım. Oyunun ilk çıkan versiyonunda uzay geminiz sadece kendi etrafında dönebilirken, daha sonra çıkan Asteroids! ile geminiz uzay boşluğunda ilerleyebiliyordu.

 

 

 

 

 

 

 

9: Basketball

1978 yılında çıktığında spor oyunlarında devrim yaratmıştı Basketball. Yapay zeka kontrolünde olan diğer oyuncuya karşı basit kontroller ile 1-1 maç yapma imkanı vermekteydi. Keşke oyunun içine biraz da faul ekleselerdi. Daha sonra benzer bir Buz Hokeyi oyunu da yapıldı. E haliyle o daha çok sevildi fakat bugün oynanan tüm spor oyunlarının atasıydı bu nadide oyun.

 

 

 

 

 

 

 

 

8: Frogger

Bir kurbağa ile karşıdan kaşıya geçmek ne kadar zor olabilir? Mesela yarış arabasının altında kalabilirsiniz ya da kaplumbağalara yem olabilirsiniz. Eğer bunlardan kurtulmakta yetenekli iseniz bir de 1 dakikalık zaman sınırınız var. Frogger nedendir bilinmez ama bağımlılık yapan bir oyun! Sürekli değişen ve zorlaşan haritası ile de sizi ekrana bağlayan bir oyun. Eğer bir Atari’niz yoksa bile hala internette klonları dolaşmakta.

 

 

7: Outlaw

Basketball’dan daha birkaç satır önce bahsettik. İşte Outlaw onun bir değişiği. Aslında aynı mantık ile yapılmış olmasına rağmen en büyük özelliği aradaki kaktüslerden kurşun geçmemesi. Yani resmen ölü piksel eklenen ilk yakın grafikli oyun diyebiliriz kendisi için. Yaklaşık 4 dakika süren maçta yapay zekayı yenmeye çalışıyordunuz. İlginç tarafı oyun ilk kez gelişken yapay zekaya sahip olan oyun olabilir. Bölümler siz geçtikçe zorlaşıyor yapay zeka farklı taktikler kullanmaya başlıyordu. Bu yüzdendir ki bir müddet sonra bölümleri geçmek imkansız hale geliyordu.

 

 

6: Q’BERT

Yılların Q’bert’i hakkında ne yazsak boş. Karakterin kendisi zaten Pepsi reklamından kendi kalem markasına kadar her şeye sahip. Adeta bir yüz… Sadece aynı renklere ve çapraz olarak zıplayabildiğiniz bir puzzle oyununun insanları bu kadar deli etmesine şaşırmamalı. Saatlerinizi verdikten sonra ölmeniz ve tekrar başa dönmeniz ise içler acısı bir durum. Zorluk açısından şunu söyleyelim, Dark Souls bu arkadaşın yanında ”diz çöker, tevbe ister”

 

 

 

5: Space Invaders

Space Invaders aslında bir üst aklın oyunu. Hareket eden nesneleri vurma zaten Atari 2600‘ün genel geçer özelliği. Fakat 1978 yılında Nishikado ”Ben bu oyunu çok farklı bir şekilde yaparım” deyip, hem hareketli uzaylılar koyup, hem üstünüze ateş ettirmesi o güne göre büyük bir olay. Oyunun giderek hızlanması ise ayrı bir zevk. Bugün oyun devriminin kilometre taşlarından biri olan bu oyun ayrıca Amerika’da Midway tarafından dağıtılıyor ki, bunlar da 15 sene sonra gidip Mortal Kombat‘ı yapıyorlar. Resmen domino etkisi.

 

 

4: Secret Quest

 Zelda çıktığında ortalık sallanmıştı. İnsanlar koca bir dünya içinde keşfetme duygusunu ilk kez yaşıyorlardı ve her hareketlerinde ağızları açık kalıyordu. Atari acilen bir cevap vermeliydi ve hızlıca piyasaya Secret Quest‘i soktular. Secret Quest, Zelda gibi bir FRP değildi. Gelecekte geçiyordu ve isimsiz karakterin sekiz tane uzay istasyonunu patlatma görevi vardı. Enerji, oksijen gibi sürekli düşen değerleriniz üzerine bir de hiç de kolay olmayan bulmacalar vardı…. Aslında Secret Quest mantıklı bir şekilde illa ki devamı gelmesi gereken oyunlardan biriydi. Fakat Atari çok satılmadığı için bu oyunu resmen kaldırdı ve unuttu. Oyunun hakları da 1996 yılında ufak bir firmaya devredildi. Atari girişimini unutturmuş, bu efsane oyunun üstüne resmen toprak atmıştı.

 

3: Battlezone

Eğer biri size bir gün gelip, ya bu Atari filan nedir derse ona bu oyunu gösterin. Daha Wolfenstein akıllarda yokken, bize FPS bir tank deneyimi sunan Battlezone‘un ismini hep hatırlayın. Atari donanımsal olarak çok güçsüz gözükse de uzun uğraşlar sonucu bu tür güzel gözüken oyunlar yapılabiliyordu. 1978’de yapımına başlanan oyun 1980’de daha bitmeden aceleyle piyasaya sokuldu. 3D grafikleri oyunu devrimsel yapmıştı ve 1980 yılının nadir batmayan oyunlarında bir tanesiydi. Bugün hala oynanabilecek güzellikte olan Battlezone‘a buradan saygılarımı sunarım.

2: River Raid

  River Raid aslında bu sırayı oynanışı ile hak eden bir oyun değil. Aslında River Raid, Atari‘nin en normal oyunlarından biri fakat burada olmasının sebebi, garip ünü. Atari 2600‘ü olduğu her evde River Raid bilinir. Dünya’nın her yanında bu böyledir. Gerek ” Uçaklı Oyun ” diye bilinse de, dede, anneanne, baba, anne, ağabey… Bu oyunu herkes en az bir kere oynamıştır. Garip…

1: Pitfall!

 

Uncharted sever misiniz? Tomb Raider‘a bayılır mısınız? İşte bu oyunların hepsinin atası bu oyun! Şimdi Pitfall! için bir dakikalık saygı duruşuna davet ediyorum sizi.

Pitfall! nasıl anlatılır ki; yılanlardan kaçma, sarmaşıklardan sallanma, sulara düşmeme, bazen düştüğünüz çukurlardan başka bölümlere geçme, sırları, üzerine yazılan fan fiction öyküleri ile aslında kendi külliyatı olan muhteşem bir eser. 30 senedir oynanması da cabası… Hala en hızlı kim bitirecek diye yarışmaları yapılması da bunun göstergesi.

Pitfall! resmen oyun değil bir sanat eseri…

Evet sayın okuyucu, benim naçizane sıralamam bu şekilde, ya sizinki?

Hakkında Sizden Gelenler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.