Dizi Önerisi: Mindhunter

Polisiye sever misiniz? Peki psikoloji? Hah, o zaman doğru yerdesiniz. Gelin biraz Mindhunter konuşalım.

Günümüzde bir diziye başlamadan önce maalesef onun ne kadar tavsiye edildiği önemli oluyor. Aslında bunun en büyük sebebi artık çok fazla kaliteli dizi üretilmesi ve bizim hepsine ayıracak vaktimizin olmaması. Aynı durumu The Path ve La Casa de Papel için de yaşamıştım. Bu anlattığım şeyden son nasibini alan dizi de Mindhunter oldu. Diziyi önce İstanbul Film Akademi kanalının videolarında duydum, bayağı övmüşlerdi. Dün de bir sözlük başlığında denk gelince başlayayım, ne kaybederim ki dedim. Doğruya doğru, hiçbir şey kaybetmedim.

Neden Mindhunter

Şimdi polisiye konusunda da yapılmış harika işler var, psikoloji konusunda da yapılmış harika işler var. Onca işin arasından neden Mindhunter sıyrılıyor? Çünkü bahsettiğimiz iki şeyi nasıl harmanlandılarsa çok güzel oturmuş. Bir kere David Fincher imzası çok bariz hissediliyor dizi boyunca. Çekimler falan bir yana, size karakterler ne yaşıyorsa aynısını yaşatıyor. Mesela bir karakter bir şeyle ilgili belirsizliğe girdiyse siz de en az onun kadar rahatsız oluyorsunuz. Bu kadar duyguyu vermek kolay olmasa gerek.

Ha çekimler bir yana dedik ama onu da övmek lazım. Çok doğal geliyor sahnelerin hepsi. Ayrıca geçtiği dönemdeki konsepti de yine çekimlerden anlayabiliyorsunuz. Sanki konsepti tamamlayan şey kameranın çektiği açılar olmuş. İzlerken bu dediğimi daha iyi fark edersiniz zaten.

Hikayesi ne alemde?

Dizi ya da filmlerde FBI alışıldık bir şey fakat olayların FBI gözünden anlatılması sık yaşadığımız bir durum değil. Hikaye 1970’li yıllarda geçiyor. Henüz sözlüklerde ‘Seri Katil’ yok ve kolluk kuvvetleri çok geleneksel hareket ediyor. Holden Ford isimli genç memur, Bill Tench isimli tecrübeli FBI davranış bilimcisi ve Wendy isimli akademisyen suçluları incelemeye koyuluyor. Amaçları ise çok keskin. Suç neden işleniyor, işlenen suç neden tekrarlanıyor. Suç tarihinin baştan yazıldığının farkında olmayan ekibimizle birlikte biz de harekete geçiyoruz.

Diziden ne beklemelisiniz

Böyle entelektüel konuşmalar, karakterlerin bir şeyleri başarmak için uğraşı. Belirli sistemlere ve sınırlara sahip olmayan eğitimin nasıl şekilleneceği. Kalıplara sahip olmanın iyi bir şey olmadığını net bir şekilde görmek. Konuşmalarla etkilenmek. Bunlar dizi boyunca neredeyse her an yaşayacağınız şeyler. Güzel yedirildiği için de o psikoloji duygusuna hakim olabiliyorsunuz.

Aynı zamanda suçluların sizi sinir krizlerine sokabilecek derecede rahatlıkları da beklentileriniz arasında olmalı. Sonuçta sorunlu tiplerle uğraşıyorlar ama soru şu; neden sorunlu olum bunlar? Hah bizim ekip o mevzunun içine girdikçe siz de giriyorsunuz.

Diziden ne beklememelisiniz

Maalesef Oyungg okur kitlesi genç nesilden oluşuyor. Gerek yaşıtlarım gerekse biraz daha küçük arkadaşlar bir diziden genelde heyecan, aksiyon benzeri şeyler bekliyor. Burada heyecan; aksiyon ve kurşunlar ile ya da büyük çatışma anlarıyla sağlanmıyor. Eğer dizi izlerken beklentiniz buysa Mindhunter pek size yönelik bir dizi değil, onu baştan söyleyelim. Dizi’den bir diğer beklentiniz de daha fazla sezon olabilir. Fakat dizinin henüz 1 sezonu yayınlandı, biz de bekliyoruz efenim.

Son olarak şunu söylemek istiyorum. Eğer ikna edemediysek aşağıdan fragmanını izleyebilirsiniz. Fakat bence asıl ikna yöntemi bunlar değil. Açıp dizinin ilk bölümünü izleyin zaten ikna olacaksınız. Netflix’e ne kadar teşekkür etsek az, son yıllarda kafamı nereye çevirsem güzel işler görüyorum. Televizyonlara göre daha özgür bir ortam sağladığı aşikar. Çünkü benim gözümde Polisiye yapımlar öyle favori isimlerim değildir, beni bağlamayı başaran bir polisiye yapmış olmalarının yegane sebebi farklı bir iş yapmış olmaları diyebilirim. Neyse lafı daha fazla uzatmadan sizi fragman ile baş başa bırakalım. İyi seyirler şimdiden.