Ev / Tavsiyeler / Bilim Kurgunun Mihenk Taşı: Dune

Bilim Kurgunun Mihenk Taşı: Dune

Valorant names

Dune ile Tanışın

Bilim kurguyu ne kadar seviyorsunuz? Ya da fantastik edebiyatı? Bunlarla ilgili ne kadar film izlediniz, kitap okudunuz ya da oyun oynadınız? Şimdi hepsini bir süreliğine unutun. Çünkü Dune ile tanışmak üzeresiniz.

Bu ismi daha önce duymamış olabilirsiniz çünkü ülkemizde Dune popüler bir kitap serisi değil. Fakat bu onun ne kadar eşsiz ve harika olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Şimdi gelin beraber bu evrenin yaratıcısına ve kitaplarına kabaca bir göz atalım.

Serinin ilk kitabı olan Dune -ki kimi yayınevlerinde Çöl Gezegeni Dune olarak basılmıştır- Frank Herbert’ın 6 yıllık yoğun bir araştırma ve odaklanma sürecinden sonra, 1965’te basılmaya hazır hale geldi. Fakat Frank Herbert kitabını yayımlamak istediğinde birçok yayınevi tarafından reddedildi. Bunun sebebi ise yazdığı kitabın dönemin bilim kurgu anlayışına ters düşen, çok katmanlı, ayrıntılı ve kalın bir kitap olmasıydı. Dönemin bilim kurgu eserleri genellikle kısa hikayelerden oluşan, çok fazla derinlik içermeyen yapımlardı. Bu yüzden yayınevlerinin yöneticileri, bu kitapların satılmayacağını, ellerinde patlayıp sonunda da zarar edeceklerini düşünüyorlardı.

En az yirmi defa reddedildikten sonra Herbert sonunda kitabını yayınlayacak bir yayıneviyle anlaştı. Böylece Dune 1965 yılında piyasaya sürüldü. İlk çıktığı zaman muazzam bir etki yaratmasa da kitabın değeri zamanla anlaşıldı. Yayımından bir sene sonra Dune, Nebula ve Hugo ödüllerini kazandı ve dünya üzerinde 15 milyondan çok satarak bilim kurguya yeni bir soluk getirdi. Ve işte Dune serisi böylece doğmuş oldu.

Bu başarısın ardından Herbert, Dune serisinin devam kitaplarını yazdı. Fakat 7. kitabının üzerinde çalışırken vefat etti.Bunun üzerine diğer kitapların yazılması ve evrenin devam ettirilmesi görevini oğlu Brian Herbert üstlendi.

Sancılı Bir Basım Sürecinden Sonra: Dune Evreni Hakkında

Her şeyden önce söylemek gerek ki Dune; tanımlanması ve belli bir kalıba sokulması oldukça zor olan bir külliyat. Dune siyasetten dine, ekolojiden aşka, psikolojiden sosyolojiye, ahlaka, felsefeye, insan olmanın amacına, özgürlüğe, değer yargılarına ve birçok kadim konuya değiniyor. Tüm bunları ustaca bir şekilde sentezleyip kusursuz bir doğallıkla sunuyor bunu bizlere.

Dune okurken kimi zaman gülümsüyor, kimi zaman öfkeleniyor, kimi zaman dehşete düşüyor ve kimi zamansa ağlıyorsunuz. Kitabı okurken arka planda yapılan çözümlemelerin, ahlaki ve felsefik çıkarımların, referansların sayısını yaza yaza bitiremem. Eşsiz serinin yirmiden fazla kitabı var. Altı kitaplık ana hikayemiz Frank Herbert tarafından, diğerleriyse oğlu Brian Herbert tarafından, babasının bıraktığı notlardan ve onun düşüncelerinin ışığında yazıldı. Frank’ın yazdıkları her açıdan mükemmel olsa da, oğlunun yazdıklarının da babasınınkiler kadar kaliteli olduğunu belirtmem gerekiyor. Brian Herbert tutarlı ve seriye uygun bir iş çıkarmış doğrusu.

Bu yazımda sadece ilk kitabın zorlu basım sürecine ve serinin genel olarak sizlere ne vadettiğini dilim döndüğünce anlatmaya çalıştım. Bunu yazarken de temel sebebim sizlerin içinde Dune evreni hakkında ufak bir ilgi kıvılcımı yakmak ve popülerliğinin artmasını dilediğim seri hakkında konuşma fırsatı yakalamaktı. Dune ile kalmanız dileğiyle!

Onat Yılmaz Çakalcı‘ya bu kıymetli yazısı için teşekkür ederiz.

Oyun dünyasındaki tüm gelişmelerden haberdar olmak için Instagram  ve Twitter üzerinden bizleri takip edebilirsiniz.

Hakkında Sizden Gelenler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.