Ev / Listeler / Öncekilerden Farklı Oynanışlarıyla Serilerin Göze Batan Oyunları #1
Valorant names

Öncekilerden Farklı Oynanışlarıyla Serilerin Göze Batan Oyunları #1

Evet sevgili oyuncular! Bu listemizde oyun tarihinde ciddi değişiklikler yapılmış, oynanışı değiştirilmiş, farklı bir oynanış ile kullanıcılara sunulmuş oyunları derledik. Tabi bazıları kökten değiştirildi, bazıları ise sadece tek bir oyun için değişti. Gelin hep beraber o oyunlara bir göz atalım.

Resident Evil 7

Resident Evil serisi aslında TPS halinde oynadığımız bir korku oyunuydu. Son oyunları beğenilmeyince sanırım Capcom farklı bir şeyler yapmak belki de satışları arttırır dedi ve ana hikayeyle pek bir bağlantısı olmayan FPS modunda oynadığımız bambaşka bir oyun geliştirdi. Resident Evil 7 oyunculara önceki oyunlarına göre daha çok korku, gerilim ve muazzam grafikler sunuyor. Oyunla ilgili tek söyleyebileceğim olumsuz yorum ise oyunun ilk yarısı gerçekten korkunç geçiyor. Fakat diğer yarısında pek fazla jumpscare veya gerilim ögesi bulunmuyor. Severek oynadığım nadir korku oyunlarından birisidir. Zaten sadece bu oyun için geçerliydi bu FPS olayı. Hatta biraz daha uzun sürseydi dedim ve devam niteliğindeki ek paketlerini istek listeme ekledim.

 

Grand Theft Auto: III

Şimdilerde oynadığımız, bolca övgüler alan GTA serisinin ataları aslında kuş bakışı bir açıdan oynanıyordu. Serinin en zor oyunlarından olan  GTA 3, serinin ilk 3D oyunu olarak tanınıyor. Yani GTA V oynarken “Vay be şu grafiklere bak!” sözlerimizi aslında GTA 3’e borçluyuz. Fakat siz “Ben anlamam kardeşim kuş bakışına alıştık biz!” diyorsanız eğer oyunu kuş bakışı moduna almak mümkün. GTA 3 seriye köklü bir yenilik getirdi anlayacağınız.

 

Doom 3

Doom 3 oyun dünyasına damga vuran oyunlardan olmuştu. Tabi 2000’li yıllardan bahsediyorum. Normalde Doom serisi hızlı bir oynanış, neredeyse olmayan bir hikaye ve ağırlıklı olarak aksiyon barındırırken, aksine Doom 3 hantal, bir hikayeye sahip ve ağırlıklı olarak korku temasını barındırıyordu. Yapımcıların bu davranışıyla bazı hayranlar her ne kadar bu oyunu beğenmeseler de çoğunluk Doom 3‘ü bayıla bayıla oynadı. Bana kalırsa diğer oyunlarına göre en iyi şeytani semboller ve cehennem temalarını işleyen oyundur kendisi. Hatta Id  Software’in kurucularından olan John Carmack ise Doom 3 yapılmazsa ekipten ayrılacağını belirtmişti. E3 2002’de oyun için özel bir sinema kabini bile hazırlanmıştı. Bu korku havası sadece bu oyun için geçerliydi. Yapımcılar önümüzdeki günlerde ise Doom Eternal adında bir oyun çıkaracaklarını da duyurdular.

 

Five Nights at Freddy’s 4

Gelelim şu ana kadar oynadığım en gerilimli oyunlardan olan FNAF serisine. İlk üç oyunda bir pizzacıda çalıştığımız, kameralarla boğuştuğumuz FNAF serisi dördüncü oyununda bizi bir evde karşılıyor. Bir çocuğun kabusunu oynadığımız oyunda kameraların yerini el feneri ve kulaklarımız alıyor. Evet kulaklarımız dedim çünkü kimin gelip gelmediğini karakterlerin nefes almalarından duyuyor ve ona göre fenerinizi açıyorsunuz. Fener sisteminin aslında ikinci oyunda da önemli bir yeri vardı ama bu oyunda ise artık fener bizim her şeyimiz olmuştu. İlk üç oyunla pek olmasa da bağlantısı var. Şimdilerde ise serinin suyu çıktı diyebiliriz. Fener mekaniği sadece bu oyun için geçerliydi. Scott Cawthon abimize başarılar diliyoruz.

Max Payne 3

Oyun tarihinin belki de en önemli mekaniklerinden olan bullet time, sevgili Remedy sayesinde hayatımıza girdi. İlk Max Payne oyunlarında eğilme, zıplama ve bullet time gibi basit mekanikler varken üçüncü oyunda saklanma, nişan alma, koşma, yakın dövüş ve geliştirilmiş bullet time gibi farklı mekanikler mevcut. Aslında oyunun çıkış tarihinden de anlaşılabileceği gibi oyun GTA V’in bir taslağı niteliğinde olmuş diyebiliriz. Max Payne 3 oynadıktan sonra GTA V’e geçen oyuncular kontroller konusunda pek sıkıntı yaşamamışlardır.

 

Postal 2

Son zamanlarda oynadığım en iyi oyunlar listesine rahatlıkla girer bu oyun. Özellikle benim gibi kara mizah seviyorsanız eğer bayıla bayıla oynayacaksınız. Postal 2 serinin diğer oyunlarından farklı olarak FPS moduna geçti. Oyuncular bu durumu hiç garip karşılamadılar. Tıpkı GTA gibi ilk oyunlarında kuş bakışı oynadığımız Postal oyunları biraz daha basit eğlence türüne yakındı. Postal 2’de ise işler biraz daha farklı. Yine serbest bir dünya var ama güzel bir hikaye de var aslında. Başta günlük işlerimizi yapıyoruz. Mesela banka soyguncularını öldürmek gibi. Başta size biraz sıkıcı gelebilir ama oyunun sonlarına doğru hikaye iyice şekilleniyor. Bu oyunun bir hikayeye bağlanacağını düşünemezdim. Oyunun komik mekanikleri ve ana karakterimiz olan Postal Dude bize keyifli saatler yaşatıyor.  Keşke Postal 2’nin devamı gelse de Postal Dude, havalı ses tonu, ve mizahıyla bizi güldürmeye devam etse. FPS sadece bu oyun için geçerliydi. Postal 3 ise pek fazla sevilmedi. Postal 2 gibi bir oyundan sonra bu oyun pek beklentileri karşılamadı. Bu sefer oyunumuz TPS olmuştu.

 

Farklı Oynanışlar Bazen İyidir.

Yani demek oluyor ki arkadaşlar oyun firmalarının yeniliklerden korkmaması gerekiyor. Bakın adam akıllı yapınca ne güzel beğeniliyor. Umarım oyun dünyasında daha çok yenilik görürüz diyor ve bu listemizi burada sonlandırıyoruz efendim. Bu tarz listeler için sitemizi ve sosyal medya hesaplarımızı takip etmeyi unutmayın! Esen kalın!

 

 

 

Hakkında Harun Refik Çiftçi

2.5 yaşından beri Vice City sokaklarında geziyorum.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.